Namaz Vakitleri

14 Muharrem 1447
09 July 2025
İmsak
03:37
Güneş
05:34
Öğle
13:15
İkindi
17:13
Akşam
20:45
Yatsı
22:33
Detaylı Arama

İyiliği Emretmek ve Kötülükten Sakındırmak

Mehmed Zahid KOTKU


İskenderpaşa Camii/ İstanbul

Açıklama

Gönül dostu, âlim Mehmed Zahid KOTKU Hocamızın sohbetleri, kendi seslerinden konulara yaklaşımı, açıklamaları, değerlendirmeleri ve tavsiyeleri, sizlerin istifadesine sunulmuştur.
Mehmed Zâhid KOTKU, geçtiğimiz asırda yaşamış (1897-1980) bir mürşid-i kâmil, bir sâlih insan, bir Allah dostudur. Ömrü boyunca tebliğ ve irşad çalışmaları içinde bulunmuş, milletimize ve ülkemize hizmet eden nice kıymetli kadrolar, devlet adamları yetiştirmiştir.

Gümüşhaneli Hazretleri tarafından başlatılan Ramûzü’l-Ehâdîs dersleri, takipçileri tarafından devam ettirilmiştir. İskenderpaşa Camii’nde Mehmed Zâhid KOTKU (Rh.A) Hocamız bu dersleri 1958’den 1977 yılına kadar sürdürmüş; 1977’den sonra ise, Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN hocamız devam ettirmiştir.

İlk zamanlar düzenli olarak pazar günleri ikindiden sonra bir saat, cuma günleri öğleden önce 45 dakika hadis dersleri yaparlarken, son yıllarında hadis derslerini Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN hocamıza bırakmışlar, kendileri cuma namazından sonra 10-15 dakikalık kısa konuşmalar yapmaya başlamışlardır.

Bu konuşmalar irticalen yapılmış, bazen bir sahabeden bahsetmişler, bazen güncel bir olayı konu edinmişlerdir. Bu konuşmalar 1978 yılında başlamış, vefatına kadar devam etmiştir. Son konuşmaları vefatından bir hafta önce, 6 Kasım 1980’de Medine’de kaydedilmiştir.

İyiliği Emretmek ve Kötülükten Sakındırmak

Mehmed Zahid KOTKU


İskenderpaşa Camii/ İstanbul

Açıklama

Gönül dostu, âlim Mehmed Zahid KOTKU Hocamızın sohbetleri, kendi seslerinden konulara yaklaşımı, açıklamaları, değerlendirmeleri ve tavsiyeleri, sizlerin istifadesine sunulmuştur.
Mehmed Zâhid KOTKU, geçtiğimiz asırda yaşamış (1897-1980) bir mürşid-i kâmil, bir sâlih insan, bir Allah dostudur. Ömrü boyunca tebliğ ve irşad çalışmaları içinde bulunmuş, milletimize ve ülkemize hizmet eden nice kıymetli kadrolar, devlet adamları yetiştirmiştir.

Gümüşhaneli Hazretleri tarafından başlatılan Ramûzü’l-Ehâdîs dersleri, takipçileri tarafından devam ettirilmiştir. İskenderpaşa Camii’nde Mehmed Zâhid KOTKU (Rh.A) Hocamız bu dersleri 1958’den 1977 yılına kadar sürdürmüş; 1977’den sonra ise, Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN hocamız devam ettirmiştir.

İlk zamanlar düzenli olarak pazar günleri ikindiden sonra bir saat, cuma günleri öğleden önce 45 dakika hadis dersleri yaparlarken, son yıllarında hadis derslerini Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN hocamıza bırakmışlar, kendileri cuma namazından sonra 10-15 dakikalık kısa konuşmalar yapmaya başlamışlardır.

Bu konuşmalar irticalen yapılmış, bazen bir sahabeden bahsetmişler, bazen güncel bir olayı konu edinmişlerdir. Bu konuşmalar 1978 yılında başlamış, vefatına kadar devam etmiştir. Son konuşmaları vefatından bir hafta önce, 6 Kasım 1980’de Medine’de kaydedilmiştir.

Konuşma Metni

Euzubillahimineşşeytanirracim.Euzubillahimineşşeytanirracim. Bismillahirrahmanirrahim.Bismillahirrahmanirrahim. El-Hamdülillâhi rabbi’l-âlemin ve’l-akibeti lil müttekin,

El-Hamdülillâhi rabbi’l-âlemin ve’l-akibeti lil müttekin,
es-salatu ve’s-selamu ala seyyidina Muhammedines-salatu ve’s-selamu ala seyyidina Muhammedin ve alihi ve sahbihi ecmain.ve alihi ve sahbihi ecmain. İlemu eyyühel ihvan enne efdalel kitabi kitabullahİlemu eyyühel ihvan enne efdalel kitabi kitabullah ve enne efdalel hedyive enne efdalel hedyi hedyü Muhammedin sallalahu aleyhi ve sellemhedyü Muhammedin sallalahu aleyhi ve sellem ve şerra’l umuri muhdesatuha ve külle muhdesin bidahve şerra’l umuri muhdesatuha ve külle muhdesin bidah ve külle bidatin dalalehve külle bidatin dalaleh ve külle dalaletin fi’n-nar,ve külle dalaletin fi’n-nar, ve bi’s-senidi’l- muttasıli ile’n-nebiyyive bi’s-senidi’l- muttasıli ile’n-nebiyyi sallalahu aleyhi ve selleme ennehu kal:sallalahu aleyhi ve selleme ennehu kal: Kale Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem.

Kale Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem.
Men lem yerham sağirana

Men lem yerham sağirana
ve yuvakkir kebirana ve ye’mur bi’l-ma’rûfive yuvakkir kebirana ve ye’mur bi’l-ma’rûfi ve yenhe ani’l-münker.ve yenhe ani’l-münker. Ravahu Taberani, ravahu Ahmed ibni Hanbel, Tirmizi,Ravahu Taberani, ravahu Ahmed ibni Hanbel, Tirmizi, Taberani, Beyhaki an İbni Abbas radıyallahu anh.Taberani, Beyhaki an İbni Abbas radıyallahu anh. Bu cuma günü bu dersi okumuşsam da

Bu cuma günü bu dersi okumuşsam da
bunun ehemmiyetine binaen bugün bir tekrar ediyorum.bunun ehemmiyetine binaen bugün bir tekrar ediyorum. Cenabı Peygamber Efendimiz buyuruyorlar ki:Cenabı Peygamber Efendimiz buyuruyorlar ki: leyse minna bizim yolumuzda değildir o adam,leyse minna bizim yolumuzda değildir o adam, Men lem yerham sağiraMen lem yerham sağira bizim küçüklerimize şefkat ve merhameti yoksabizim küçüklerimize şefkat ve merhameti yoksa merhameti yok ve yuvakkir kebiranamerhameti yok ve yuvakkir kebirana büyüklerimize de saygı göstermiyorsa.büyüklerimize de saygı göstermiyorsa. Küçüklerimize karşı merhamet,Küçüklerimize karşı merhamet, büyüklerimize karşı da saygı ve hürmet göstermeyenlerbüyüklerimize karşı da saygı ve hürmet göstermeyenler bizim yolumuzda olanlardan değildir.bizim yolumuzda olanlardan değildir. Bizim yolumuz yani İslam’ın yolu,Bizim yolumuz yani İslam’ın yolu, küçüklere karşı daima şefkat ve merhamet;küçüklere karşı daima şefkat ve merhamet; büyüklere karşı da hürmet ve saygıyı.büyüklere karşı da hürmet ve saygıyı. Bu hürmet ve saygının iktizasındaBu hürmet ve saygının iktizasında bir şey görmüştüm ki çok taaccuba şayandır.bir şey görmüştüm ki çok taaccuba şayandır. Hazreti Ali kerremallahu veche Hazretleri

Hazreti Ali kerremallahu veche Hazretleri
sabah namazına gidiyorlarmış.sabah namazına gidiyorlarmış. Güneş de doğmaya yaklaşmış.Güneş de doğmaya yaklaşmış. Fakat önüne bir ihtiyar geçmiş,Fakat önüne bir ihtiyar geçmiş, ihtiyarı geçmemek içinihtiyarı geçmemek için Hazreti Ali Efendimiz de adımlarını hafifletmiş.Hazreti Ali Efendimiz de adımlarını hafifletmiş. Her şey Cenabı Hakk’ın yed-i kudretindedir.Her şey Cenabı Hakk’ın yed-i kudretindedir. Hazreti Ali Efendimiz’in buHazreti Ali Efendimiz’in bu tabii yürüyüşünü bırakıp da o ihtiyara uyuşu şekliyletabii yürüyüşünü bırakıp da o ihtiyara uyuşu şekliyle namaza yetişemeyecek duruma düşmüş.namaza yetişemeyecek duruma düşmüş. Güneş doğacak.Güneş doğacak. Cenabı Hak güneşe emretmiş:Cenabı Hak güneşe emretmiş: “güneş dur, bekle, doğma.”“güneş dur, bekle, doğma.” Hazreti Ali Efendimiz camiye erişmiş namazını kılmışlar.Hazreti Ali Efendimiz camiye erişmiş namazını kılmışlar. Bu bir vak’ıadır.Bu bir vak’ıadır. Bizim buna inancımız vardır.Bizim buna inancımız vardır. Çünkü sen tabiat kanunlarına ne kadar bu muhaliftir dersen de.Çünkü sen tabiat kanunlarına ne kadar bu muhaliftir dersen de. Bütün eşya kanunlarına muhaliftir zaten.Bütün eşya kanunlarına muhaliftir zaten. Her şey kudret-i İlahinin tahtı tesirindedir.Her şey kudret-i İlahinin tahtı tesirindedir. Her şey kudret-i İlahiye’nin tahtı tesirindedir.Her şey kudret-i İlahiye’nin tahtı tesirindedir. Senin o tabiat kanunları dediğin kanunlar,Senin o tabiat kanunları dediğin kanunlar, onlar da Allahu Teâlâ’nın kudreti altındadır.onlar da Allahu Teâlâ’nın kudreti altındadır. Kendi başlarına hâkim bir kuvvet yoktur, Allah kuvvetinin dışında.Kendi başlarına hâkim bir kuvvet yoktur, Allah kuvvetinin dışında. Allah kuvvetinin dışında başka bir kuvvet yoktur ki,Allah kuvvetinin dışında başka bir kuvvet yoktur ki, istediğini istediği gibi yapabilsin.istediğini istediği gibi yapabilsin. İşte ay burada, güneş de burada, hepsi meydanda.İşte ay burada, güneş de burada, hepsi meydanda. Bunlara bir Cenabı Hak bir nizam vermiş,Bunlara bir Cenabı Hak bir nizam vermiş, aynı saat ve aynı dakikada doğar,aynı saat ve aynı dakikada doğar, aynı saat ve aynı dakikada batarlar.aynı saat ve aynı dakikada batarlar. Ama bu ilahi kudret-i İlahinin tahtı tesirindedir,Ama bu ilahi kudret-i İlahinin tahtı tesirindedir, yoksa onların kendi güçlerinin, kuvvetlerininyoksa onların kendi güçlerinin, kuvvetlerinin şeysiyle değildir.şeysiyle değildir. Onun için biz inanırız ki Cenabı Hak dönüyor diyorlar ya

Onun için biz inanırız ki Cenabı Hak dönüyor diyorlar ya
dur dese ne yapacak ne yapacak ben durmamdur dese ne yapacak ne yapacak ben durmam döneceğim diyebilir mi?döneceğim diyebilir mi? Hiçbir büyük kuvvet yoktur ki, Allahu Celle ve Alâ’yaHiçbir büyük kuvvet yoktur ki, Allahu Celle ve Alâ’ya emrine muhalefet etsin deemrine muhalefet etsin de benim tabiatımın iktizası böyledir,benim tabiatımın iktizası böyledir, yapacağım diyebilsin.yapacağım diyebilsin. Onun için Cenabı Hak bu kudreti göstermiştir ki,

Onun için Cenabı Hak bu kudreti göstermiştir ki,
büyüklere hürmet, Cenabı Hakk’ın hoşuna gider.büyüklere hürmet, Cenabı Hakk’ın hoşuna gider. Büyüklere.Büyüklere. Bu büyüklerin içerisinden tabi en sevdiklerimiz ana ve babalarımızdır.Bu büyüklerin içerisinden tabi en sevdiklerimiz ana ve babalarımızdır. Başka büyüklerimizi bırakalım,Başka büyüklerimizi bırakalım, ama ana babalarımız başta gelir.ama ana babalarımız başta gelir. Bir insan ki anasına babasına hürmet ve saygı yapamazsaBir insan ki anasına babasına hürmet ve saygı yapamazsa bunun başkalarına yapacağı saygı işten ibarettir,bunun başkalarına yapacağı saygı işten ibarettir, boştur yani.boştur yani. Evvela anaya babaya yapılması lazım geliyor ki,Evvela anaya babaya yapılması lazım geliyor ki, bu da ileriki dersimizde gelecektir inşallah.bu da ileriki dersimizde gelecektir inşallah. Bununla beraber, emri maruf

Bununla beraber, emri maruf
ve nehyi anil münker yapmayan da bizim yolumuzda değildir.ve nehyi anil münker yapmayan da bizim yolumuzda değildir. Yani emri maruf, Allahu Teâlâ’nın vahdaniyetiniYani emri maruf, Allahu Teâlâ’nın vahdaniyetini elinden geldiği kadar herkese öğretmeye çalışacak,elinden geldiği kadar herkese öğretmeye çalışacak, bildirmeye çalışacaksın.bildirmeye çalışacaksın. Babaysan evlatlarına, komşularına,Babaysan evlatlarına, komşularına, dostlarına, Allahu Teâlâ’nın varlığınıdostlarına, Allahu Teâlâ’nın varlığını öğreneceksin ve öğreteceksin.öğreneceksin ve öğreteceksin. Öğrenmek ve öğretmek ana ve babalarının başlıca vazifelerindendir.Öğrenmek ve öğretmek ana ve babalarının başlıca vazifelerindendir. Bunu yapmazlarsa mesul kendileridir.Bunu yapmazlarsa mesul kendileridir. Ve lem yenhe anil münker,

Ve lem yenhe anil münker,
münkiratlardan çocuklarını koruyacak.münkiratlardan çocuklarını koruyacak. Kendisini, çocuklarını, eşini, dostunu gücü yettiği herkesi.Kendisini, çocuklarını, eşini, dostunu gücü yettiği herkesi. Ne diyecek: bu Allahu Teâlâ bunu yasak etmiştir evladım,Ne diyecek: bu Allahu Teâlâ bunu yasak etmiştir evladım, günahtır, biz bunu kullanamayız, içemeyiz, yiyemeyiz.günahtır, biz bunu kullanamayız, içemeyiz, yiyemeyiz. Ama altında şu kadar faydalar, dolu dolu.Ama altında şu kadar faydalar, dolu dolu. İsterse yerden göğe kadar dolu olsun.İsterse yerden göğe kadar dolu olsun. Allah’ımız demek ki yasak etti bunda hayır yoktur.Allah’ımız demek ki yasak etti bunda hayır yoktur. Biz o yasağa mum yapıştırır, kendimiz de yapmayız,Biz o yasağa mum yapıştırır, kendimiz de yapmayız, yapanları da yapmamak için çalışırız.yapanları da yapmamak için çalışırız. Evvela çocuklarımızdan başlar ileriye doğru gider.Evvela çocuklarımızdan başlar ileriye doğru gider. Demek ki küçüklerine merhamet etmeyen,Demek ki küçüklerine merhamet etmeyen, büyüklerine karşı hürmet ve saygı göstermeyenbüyüklerine karşı hürmet ve saygı göstermeyen ve Allah’ın emrini tebliğ etmeyen,ve Allah’ın emrini tebliğ etmeyen, tebliğin içerisine yasaklar da dâhildir, bizden değildir.tebliğin içerisine yasaklar da dâhildir, bizden değildir. Onun için bizim Peygamber’in yolunda olmamız içinOnun için bizim Peygamber’in yolunda olmamız için bunları yapmamız lazım.bunları yapmamız lazım. İkincisi:

İkincisi:
Leyse min abdin

Leyse min abdin
yekûlü la İlahe illallah miete merra.yekûlü la İlahe illallah miete merra. Bunu da geçen cuma günü dersimizde okumuştuk.Bunu da geçen cuma günü dersimizde okumuştuk. Hiçbir kimse yoktur ki, günde yüz kere la İlahe illallah der.Hiçbir kimse yoktur ki, günde yüz kere la İlahe illallah der. Kıyamet gününde bundan daha çok sevaplı bir insanınKıyamet gününde bundan daha çok sevaplı bir insanın gelmesine imkân yoktur.gelmesine imkân yoktur. Belki bu insan ki, yüzden fazla yapıyor,Belki bu insan ki, yüzden fazla yapıyor, iki yüz yapıyor, beş yüz yapıyor, bin yapıyor.iki yüz yapıyor, beş yüz yapıyor, bin yapıyor. Yüz demek, yüzden fazlasını yapmayın demek değildir.Yüz demek, yüzden fazlasını yapmayın demek değildir. En aşağı her gün yüz kere la İlahe illallah deyiniz.En aşağı her gün yüz kere la İlahe illallah deyiniz. Ama vaktin müsaitse beş yüz de, bin de.Ama vaktin müsaitse beş yüz de, bin de. Bunu da gündüz yapmak efdaldir demiş.Bunu da gündüz yapmak efdaldir demiş. Sonra bunu da bir oturuşta yapmak lazım demiş.Sonra bunu da bir oturuşta yapmak lazım demiş. Evet, beş namazın arkasında yirmişer defa okusanEvet, beş namazın arkasında yirmişer defa okusan gene yüz olur ama bunu bir oturuşta yüz yapmakgene yüz olur ama bunu bir oturuşta yüz yapmak yahut beş vakit namazın arkasındanyahut beş vakit namazın arkasından yüzer kereden beş yüz kere yapabilmekyüzer kereden beş yüz kere yapabilmek daha efdal ve daha alâdır.daha efdal ve daha alâdır. Öyle ki illa beasahullahu yevme’l kiyameh

Öyle ki illa beasahullahu yevme’l kiyameh
ve vechühü ke’l-kameri leyletel bedr.ve vechühü ke’l-kameri leyletel bedr. Bu günde en aşağı yüz kere la İlahe illallah diyen bir insan,Bu günde en aşağı yüz kere la İlahe illallah diyen bir insan, yarın kıyamet gününde huzuru Rabbi’l- alemindeyarın kıyamet gününde huzuru Rabbi’l- aleminde bunun yüzü ayın on dördü gibi parlayarak çıkacak ortaya.bunun yüzü ayın on dördü gibi parlayarak çıkacak ortaya. Bu, dünyada da verilir insanlara,Bu, dünyada da verilir insanlara, ahirette ayrıca verilecek.ahirette ayrıca verilecek. Dünyada bu tevhidleri yapanlarınDünyada bu tevhidleri yapanların yüzleri nur ile doludur.yüzleri nur ile doludur. Simsiyah olsa da yüzü, bu siyahın içerisinde bir nur vardır ki,Simsiyah olsa da yüzü, bu siyahın içerisinde bir nur vardır ki, o nuru henüz bizim görmeye gücümüz yetmiyor.o nuru henüz bizim görmeye gücümüz yetmiyor. Bu siyahilerin de içlerindeki nuru,Bu siyahilerin de içlerindeki nuru, nurun da siyah bir nevri vardır bu da ayrıca bir.nurun da siyah bir nevri vardır bu da ayrıca bir. Demek ki günde yüz kere yapanın yüzü, böyle ayın on dördü gibi olursaDemek ki günde yüz kere yapanın yüzü, böyle ayın on dördü gibi olursa beş yüz bin yapanın yüzü kim bilir nasıl olacak.beş yüz bin yapanın yüzü kim bilir nasıl olacak. Ve lem yurfa’ li-ehadin yevmeizin

Ve lem yurfa’ li-ehadin yevmeizin
amelün efdalu min amelihi illâ men kâle misle kavlihi.amelün efdalu min amelihi illâ men kâle misle kavlihi. Hazreti Ebu Derda radıyallahu anh Efendimiz tarafındanHazreti Ebu Derda radıyallahu anh Efendimiz tarafından rivayet edilmiş bu hadis-i şerif.rivayet edilmiş bu hadis-i şerif. İkinci:

İkinci:
Leyse min leyletin illâ ve’l-bahru yeşrafü fiha

Leyse min leyletin illâ ve’l-bahru yeşrafü fiha
selase merratin yeste’zinullah te’âlâ.selase merratin yeste’zinullah te’âlâ. Hiçbir gece yoktur ki diyor, gün de onun içerisine dahildir.Hiçbir gece yoktur ki diyor, gün de onun içerisine dahildir. Hiçbir gün ve gece yoktur demek illa oHiçbir gün ve gece yoktur demek illa o gece ve gündüzde ve’l-bahru deniz,gece ve gündüzde ve’l-bahru deniz, deniz güçlenir, kabarır, kabarır, taşmak ister.deniz güçlenir, kabarır, kabarır, taşmak ister. Üç defa, her gün, her gece deÜç defa, her gün, her gece de deniz üç kere taşmak ister.deniz üç kere taşmak ister. Ve Allahu Teala’dan izin ister kiVe Allahu Teala’dan izin ister ki taşayım da şu yeryüzünü ifsad eden insanları boğayım.taşayım da şu yeryüzünü ifsad eden insanları boğayım. En yenfediha aleyhim.

En yenfediha aleyhim.
Kabarıp, küreyi istila edip,Kabarıp, küreyi istila edip, bunun içerisindeki mahlukatı yok edip, boğayım.bunun içerisindeki mahlukatı yok edip, boğayım. Ha! deniz Cenabı Hak’tan üç defa izin istiyor,Ha! deniz Cenabı Hak’tan üç defa izin istiyor, çünkü bu ayrı bir iştir yani.çünkü bu ayrı bir iştir yani. Kâinatta olan hadiseleri demek deniz deKâinatta olan hadiseleri demek deniz de bizimle veyahut bizden daha iyi idrak edebiliyor.bizimle veyahut bizden daha iyi idrak edebiliyor. Çünkü hiçbir mahluk yok ki şuuru, aklı olmasın.Çünkü hiçbir mahluk yok ki şuuru, aklı olmasın. Hepsinin kendisine göre bir aklı, bir şuuru vardır.Hepsinin kendisine göre bir aklı, bir şuuru vardır. Bir idrakı vardır yani.Bir idrakı vardır yani. Bu idrakı anlayamıyoruz henüz, ondan haberimiz yok.Bu idrakı anlayamıyoruz henüz, ondan haberimiz yok. Fakat feyeküfrullahu azze ve celle.Fakat feyeküfrullahu azze ve celle. Hz. Allah azze ve celle otur yerine, sakin ol.Hz. Allah azze ve celle otur yerine, sakin ol. Men ediyor.Men ediyor. Onun için biz de Allahu Teâlâ’ya şükrederiz kiOnun için biz de Allahu Teâlâ’ya şükrederiz ki Cenabı Hak bunlara fırsat vermiyor,Cenabı Hak bunlara fırsat vermiyor, vermediğinden dolayı bu nimetevermediğinden dolayı bu nimete şükretmek de vazifemizdir.şükretmek de vazifemizdir. Yine geçen ki cuma dersimizden kalan bir kısım.

Yine geçen ki cuma dersimizden kalan bir kısım.
Leyse min yevmin illâ ve hüve yünâdî:

Leyse min yevmin illâ ve hüve yünâdî:
Ya’bne Âdeme.Ya’bne Âdeme. Hiçbir gün yok ki, bakınız şimdi denizin bu sözüne karşıHiçbir gün yok ki, bakınız şimdi denizin bu sözüne karşı biz de gün dediğimiz günler var ya,biz de gün dediğimiz günler var ya, bu günlerin de bir sedası var bizde.bu günlerin de bir sedası var bizde. Denizin sedasını da duyamıyoruz, günlerin sedasını da duymaktan aciziz.Denizin sedasını da duyamıyoruz, günlerin sedasını da duymaktan aciziz. Çünkü Cenabı Hak bize verdiği bu kulağı had üzerine vermiş.Çünkü Cenabı Hak bize verdiği bu kulağı had üzerine vermiş. Bu haddin ne altını ne de üstünü duymak kabiliyetinde değiliz.Bu haddin ne altını ne de üstünü duymak kabiliyetinde değiliz. Eğer zaten duysaydık rahat edemezdik, yaşayamazdık da.Eğer zaten duysaydık rahat edemezdik, yaşayamazdık da. Buna tahammülümüz olmazdı.Buna tahammülümüz olmazdı. Demek Allahu Teâlâ bize münasip olan bir kısmını duyuruyor,Demek Allahu Teâlâ bize münasip olan bir kısmını duyuruyor, bundan dışını peygamberler vasıtasıyla yine bize haber verdiriyor.bundan dışını peygamberler vasıtasıyla yine bize haber verdiriyor. İşte denizin o harekâtı ve bugün de şimdi deİşte denizin o harekâtı ve bugün de şimdi de günün harekâtı.günün harekâtı. Hiçbir gün yoktur ki illa ve hüve yünadi bugün sesleniyor, münadi.Hiçbir gün yoktur ki illa ve hüve yünadi bugün sesleniyor, münadi. Tellallık yani, bağırıyor.Tellallık yani, bağırıyor. Diyor ki ye’bni Adem, ey Ademoğlu,Diyor ki ye’bni Adem, ey Ademoğlu, ene halkun cedidene halkun cedid ben yeni bir günüm, dünkü gün değilim,ben yeni bir günüm, dünkü gün değilim, bugün ayrı bir günüm.bugün ayrı bir günüm. Ve ene fîmâ ta’melu fiyye aleyke şehîdün.

Ve ene fîmâ ta’melu fiyye aleyke şehîdün.
Ama ben bugün senin yapacağın şeylerin hepsineAma ben bugün senin yapacağın şeylerin hepsine şahit olarak geldim.şahit olarak geldim. Yapacağın bütün harekâtına şahit olarak geldim ben bugün.Yapacağın bütün harekâtına şahit olarak geldim ben bugün. Binaenaleyh fa’mel fiyye hayran.Binaenaleyh fa’mel fiyye hayran. Bugün hep hayır işle ki fe eşhedü leke,Bugün hep hayır işle ki fe eşhedü leke, ben de senin bu iyi hareketlerine şehadet edeyim.ben de senin bu iyi hareketlerine şehadet edeyim. Lev madaytü.

Lev madaytü.
Ben tabiatıyla her giden gibi ben de gideceğim.Ben tabiatıyla her giden gibi ben de gideceğim. Akşam olacak ben de Allaha ısmarladık deyip gideceğim.Akşam olacak ben de Allaha ısmarladık deyip gideceğim. Lev madaytü lemtereni.Lev madaytü lemtereni. Sen deme ki biz ben bir daha tövbe ederim deSen deme ki biz ben bir daha tövbe ederim de ama ben gittikten sonra tövbe edemezsin, ben gittim,ama ben gittikten sonra tövbe edemezsin, ben gittim, ben varken yap bu tövbeyi.ben varken yap bu tövbeyi. Ben de şehadet edeyim senin o tövbene.Ben de şehadet edeyim senin o tövbene. Ve yekûlü’l-leylü misle zâlike.

Ve yekûlü’l-leylü misle zâlike.
Gecede böyle diyor, gece de diyor,Gecede böyle diyor, gece de diyor, ben bugün sana bir şahit olan geceyim,ben bugün sana bir şahit olan geceyim, tüm dün harekâtına şehadet edeceğim.tüm dün harekâtına şehadet edeceğim. Binaenaleyh sen bu gece benim için yapacağın şeyler,Binaenaleyh sen bu gece benim için yapacağın şeyler, Allah için yapacağın şeyler iyi şeyler olsun ki,Allah için yapacağın şeyler iyi şeyler olsun ki, ben bu iyiliklerine senin indi İlahi’de yarınben bu iyiliklerine senin indi İlahi’de yarın şehadet edeyim, kurtulmana sebep olayım.şehadet edeyim, kurtulmana sebep olayım. Eğer kötü işler işlersen,Eğer kötü işler işlersen, ben de ona gene şehadet etmek mecburiyetindeyim, saklayamam.ben de ona gene şehadet etmek mecburiyetindeyim, saklayamam. Binaenaleyh kötülükleri yapma ki, beni de zor duruma düşürmeyesin yani,Binaenaleyh kötülükleri yapma ki, beni de zor duruma düşürmeyesin yani, aleyhinde şehadet etmeyeyim.aleyhinde şehadet etmeyeyim. Bu bize güzel bir ders de sayılır.Bu bize güzel bir ders de sayılır. Allah cümlemizi gaflet uykusundan uyandırsın.Allah cümlemizi gaflet uykusundan uyandırsın. Ve bu denilen sözleriVe bu denilen sözleri içimize yerleştirip hareketlerimizi ona göre tanzim etmeyiiçimize yerleştirip hareketlerimizi ona göre tanzim etmeyi cümlemize de nasip etsin.cümlemize de nasip etsin. Şimdi bu sözler ki, herkes, her zaman, her vakitte,

Şimdi bu sözler ki, herkes, her zaman, her vakitte,
her kitap okuyan bunları dinleyip durmaktadır.her kitap okuyan bunları dinleyip durmaktadır. Fakat ne esef olunacak şeydir kiFakat ne esef olunacak şeydir ki bunları biz dinledikçe ve bunları okudukçabunları biz dinledikçe ve bunları okudukça daha tersine hareket ediyoruz.daha tersine hareket ediyoruz. Daha günden güne cebelleşeceğimize, güzelleşeceğimizeDaha günden güne cebelleşeceğimize, güzelleşeceğimize nazar bakarak sağa bakıyorsun daha çirkinleşmekteyiz,nazar bakarak sağa bakıyorsun daha çirkinleşmekteyiz, daha kötülüklere doğru gitmekteyiz.daha kötülüklere doğru gitmekteyiz. Demek ki bu nasihatler bize bir kulağımızdan giriyorDemek ki bu nasihatler bize bir kulağımızdan giriyor bir kulağımızdan çıkıyor.bir kulağımızdan çıkıyor. Bunu Behlül Dana var ya, Behlül dedikleri büyükBunu Behlül Dana var ya, Behlül dedikleri büyük Harun Reşid'in kardeşi olan zat.Harun Reşid'in kardeşi olan zat. Güzel bir misalle bize anlatır.Güzel bir misalle bize anlatır. Mezarlıkları dolaşmış, meczup iken.Mezarlıkları dolaşmış, meczup iken. Mezarlıkları dolaşmış, birçok kafalar toplamış,Mezarlıkları dolaşmış, birçok kafalar toplamış, getirmiş evinin raflarına onları sıralamış.getirmiş evinin raflarına onları sıralamış. Üzerine de yazmış, beş paralık, on paralık, bir kuruşluk,Üzerine de yazmış, beş paralık, on paralık, bir kuruşluk, elli kuruşluk, yüz kuruşluk kafa diyerekten.elli kuruşluk, yüz kuruşluk kafa diyerekten. Sormuşlar, Behlül nedir bunlar böyle?Sormuşlar, Behlül nedir bunlar böyle? Bu insanların kafaları, görüyorsunuz yani.Bu insanların kafaları, görüyorsunuz yani. Neden bu peş para, bu on para, bu yüz kuruş, bu beş kuruş.Neden bu peş para, bu on para, bu yüz kuruş, bu beş kuruş. Ha bu kafa dinlemiş, bir kulağından girmiş, bir kulağından çıkmış,Ha bu kafa dinlemiş, bir kulağından girmiş, bir kulağından çıkmış, boş bir kafadır, kıymeti yok işte.boş bir kafadır, kıymeti yok işte. Beş paraya veriyorum, isterseniz alın.Beş paraya veriyorum, isterseniz alın. Bu kafa o kadar, o kadar, işte herkese ameline göreBu kafa o kadar, o kadar, işte herkese ameline göre fiyat biçmiş.fiyat biçmiş. Ameline göre fiyat biçmiş.Ameline göre fiyat biçmiş. Bu siret dedi ya şimdi

Bu siret dedi ya şimdi
Peygamber benim yolumda değildir bu insan ki,Peygamber benim yolumda değildir bu insan ki, küçüğüne acımıyor, büyüklerine de saygısı yok.küçüğüne acımıyor, büyüklerine de saygısı yok. Bu nasıl olur, nasıl doğar insan,Bu nasıl olur, nasıl doğar insan, Peygamber’in yolunda gitmenin çok şeyleri var çokPeygamber’in yolunda gitmenin çok şeyleri var çok yolları var.yolları var. Bu yollara gidilmedikçe, Peygamber’in yolundan gitmek lafla olmaz.Bu yollara gidilmedikçe, Peygamber’in yolundan gitmek lafla olmaz. Laflarla olmaz.Laflarla olmaz. Kaside-i Bürde denilen bir kaside var yaKaside-i Bürde denilen bir kaside var ya İmam Muhammed Busiri Hazretleri.İmam Muhammed Busiri Hazretleri. Mısırlı bir alimin yaptığı kasidedir ki,Mısırlı bir alimin yaptığı kasidedir ki, her memlekette, yalnız bizde değil her memlekette şöhret bulmuş,her memlekette, yalnız bizde değil her memlekette şöhret bulmuş, hastalara okununca o hastalar şifa bulurlar.hastalara okununca o hastalar şifa bulurlar. Allahu Teâlâ bu velinin hürmetine,Allahu Teâlâ bu velinin hürmetine, bu yazılarına bir sebep olaraktanbu yazılarına bir sebep olaraktan hastalara şifa vermiş.hastalara şifa vermiş. Bu beytinin içerisinde diyor ki:Bu beytinin içerisinde diyor ki: Zalemtü sünnetün men ahyâ’z-zalâmi ilâ

Zalemtü sünnetün men ahyâ’z-zalâmi ilâ
kadi’şteket kademâhu’d-durra min veremi.kadi’şteket kademâhu’d-durra min veremi. Ben bu Peygamberi ahir zamanın

Ben bu Peygamberi ahir zamanın
yolunda gidip de geceler ihya edemediğimden dolayıyolunda gidip de geceler ihya edemediğimden dolayı nefsine zulmettim.nefsine zulmettim. Bu Peygamberi ahir zaman kiBu Peygamberi ahir zaman ki geceleri, gece yarısı yani gecenin iki mislini,geceleri, gece yarısı yani gecenin iki mislini, geceyi altı saat sayarsak, dört saatini ibadetle geçirir.geceyi altı saat sayarsak, dört saatini ibadetle geçirir. Geceyi sekiz saat sayarsak altı saatini ibadetle geçirirdi.Geceyi sekiz saat sayarsak altı saatini ibadetle geçirirdi. Bu ibadeti de ayakta namaz kılmak suretiyle,Bu ibadeti de ayakta namaz kılmak suretiyle, oturduğu yerden tesbih çekmek kolay iş,oturduğu yerden tesbih çekmek kolay iş, fakat ayakta namaz kılmak suretiyle.fakat ayakta namaz kılmak suretiyle. Bu namazda da tabi Kur’an-ı Azimü’ş-şan’ı tilavet ediyor.Bu namazda da tabi Kur’an-ı Azimü’ş-şan’ı tilavet ediyor. Bu Kur’an okumak ve namazı da bizim gibi çabuk kılmazlar,Bu Kur’an okumak ve namazı da bizim gibi çabuk kılmazlar, çok uzun ayakta dururlar.çok uzun ayakta dururlar. Mesela en aşağı on beş dakika ayakta durur,Mesela en aşağı on beş dakika ayakta durur, yarım saat ayakta durur.yarım saat ayakta durur. Yani gece iki rekatlık, dört rekatlık, gecenin yarısından çok namaz kılar,Yani gece iki rekatlık, dört rekatlık, gecenin yarısından çok namaz kılar, İmam Azamlar da bunu böyle yapıyorlarmış.İmam Azamlar da bunu böyle yapıyorlarmış. Şimdi bu peygamberi ahir zaman kiŞimdi bu peygamberi ahir zaman ki bu gecelerin yarısından çoğunu ibadetle geçiriyor.bu gecelerin yarısından çoğunu ibadetle geçiriyor. Nasıl oluyor da Hazreti Aişe validemiz diyor ki:Nasıl oluyor da Hazreti Aişe validemiz diyor ki: Ya Resulullah niçin bu kadar kendinizi incitiyorsunuz,

Ya Resulullah niçin bu kadar kendinizi incitiyorsunuz,
yoruyorsunuz, meşakkate sokuyorsunuz?yoruyorsunuz, meşakkate sokuyorsunuz? Allahu Teâlâ vetekaddes hazretiAllahu Teâlâ vetekaddes hazreti sizin bizim geçmiş ve gelecek günahlarımızı affetmedi mi?sizin bizim geçmiş ve gelecek günahlarımızı affetmedi mi? Sure-i Fetih’te,Sure-i Fetih’te, Li-yağfera lekallâhu mâ tekaddeme

Li-yağfera lekallâhu mâ tekaddeme
min zenbike ve mâ teahhara diyerekten,min zenbike ve mâ teahhara diyerekten, başka ayetlerde de hepsi buyurmadı mı?başka ayetlerde de hepsi buyurmadı mı? Sen mağfursun, mağfursun,Sen mağfursun, mağfursun, günahın yok, cennetin en ala köşesi senin için,günahın yok, cennetin en ala köşesi senin için, kâinat da senin için yaratılmış.kâinat da senin için yaratılmış. Binaenaleyh neden bu kadar kendini yoruyorsun dedi.Binaenaleyh neden bu kadar kendini yoruyorsun dedi. Buyurdular ki, efela ekune abden şekura ya Aişe,Buyurdular ki, efela ekune abden şekura ya Aişe, Allah beni peygamber yaptıysa,Allah beni peygamber yaptıysa, cennetin en yüksek nimetlerini bana verdiyse, beni:cennetin en yüksek nimetlerini bana verdiyse, beni: Ve mâ erselnâke illâ rahmeten li’l-âlemîn diye övdüyse,

Ve mâ erselnâke illâ rahmeten li’l-âlemîn diye övdüyse,
ben yatıp uyuyayım mı şimdi, bana bu mu yakışır?ben yatıp uyuyayım mı şimdi, bana bu mu yakışır? Yoksa beni makamlara eriştiren Allahu Celle ve Alâ’yaYoksa beni makamlara eriştiren Allahu Celle ve Alâ’ya yalvarma ya da kulluk vazifesini yapmak mı yakışır.yalvarma ya da kulluk vazifesini yapmak mı yakışır. Esteuzubillah Cenabı Hak da, Cenabı Peygamber’e yine teselli olaraktan:Esteuzubillah Cenabı Hak da, Cenabı Peygamber’e yine teselli olaraktan: Tâ-hâ.

Tâ-hâ.
Mâ enzelnâ aleyke’l-Kur’âne li-teşkâ.Mâ enzelnâ aleyke’l-Kur’âne li-teşkâ. Bu ayeti kerimede yine Peygamber sallallahu aleyhi ve sellemin

Bu ayeti kerimede yine Peygamber sallallahu aleyhi ve sellemin
gece namazlarında böyle çok kendisini Allah’a vermek suretiylegece namazlarında böyle çok kendisini Allah’a vermek suretiyle ayakları inişteket gadama en durra min verami.ayakları inişteket gadama en durra min verami. Enişteket şikayet etti gadamahu ayaklarıEnişteket şikayet etti gadamahu ayakları eddurru sıkıntıdan min veramineddurru sıkıntıdan min veramin verem denilen şişkinlik geldi ayaklarına.verem denilen şişkinlik geldi ayaklarına. Bunun adı da ne diyorlar şimdi.Bunun adı da ne diyorlar şimdi. Şişiyor ayaklar, ayakta durmak suretiyle.Şişiyor ayaklar, ayakta durmak suretiyle. Bu ayakların şişmesinden ayaklar şikâyet ediyor.Bu ayakların şişmesinden ayaklar şikâyet ediyor. Bu şikayetlere göre Cenabı Allah,Bu şikayetlere göre Cenabı Allah, Cenabı Peygamber’e diyor ki: ey Habibi Zişanım,Cenabı Peygamber’e diyor ki: ey Habibi Zişanım, Ben sana bu Kur’an’ıBen sana bu Kur’an’ı sana bu kadar kendine meşakkat edesin diye göndermedim ki.sana bu kadar kendine meşakkat edesin diye göndermedim ki. Şimdi şimdi tasavvuf ehli çok,Şimdi şimdi tasavvuf ehli çok, öyle güzel kitaplar yazıyorlar ki,öyle güzel kitaplar yazıyorlar ki, hayran olursunuz okurken.hayran olursunuz okurken. Büyüklerin menkabeleri, Beyazıd-ı Bistamiler’in,Büyüklerin menkabeleri, Beyazıd-ı Bistamiler’in, Cüneyt’lerin emsalinin menakıblarını okuyoruz,Cüneyt’lerin emsalinin menakıblarını okuyoruz, aman nasıl adamlarmış bunlar diye hayretten hayrete düşüyoruz.aman nasıl adamlarmış bunlar diye hayretten hayrete düşüyoruz. Fakat bunların harekatıylaFakat bunların harekatıyla şimdi bakınız Peygamber sallallahu aleyhi ve selleminşimdi bakınız Peygamber sallallahu aleyhi ve sellemin bu beytin altında bir beyti var.bu beytin altında bir beyti var. Veşeddemin sağabin ahşaehu vesavaVeşeddemin sağabin ahşaehu vesava tahtali ficareti keşhal mutrefel edemi, diyerekten.tahtali ficareti keşhal mutrefel edemi, diyerekten. Mübarek Peygamber sallallahu aleyhi ve sellemMübarek Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem bu güzel peygamberliğiyle beraber,bu güzel peygamberliğiyle beraber, kainatın hülasası, zübdesi ikenkainatın hülasası, zübdesi iken bazan açlıktan karınlarının ızdırabını dindirmek için,bazan açlıktan karınlarının ızdırabını dindirmek için, vücutlarının takatlarını daha tutabilmek içinvücutlarının takatlarını daha tutabilmek için böğürlerine taş bağlarlarmış.böğürlerine taş bağlarlarmış. Sen bana bir şeyh, bir derviş gösterebilir misin kiSen bana bir şeyh, bir derviş gösterebilir misin ki açlıktan böyle karnına taş bağlamış,açlıktan böyle karnına taş bağlamış, sararmış, solmuş olabilsin.sararmış, solmuş olabilsin. Tasavvuf nerede, biz nerede?Tasavvuf nerede, biz nerede? Bizim rahatımız iyi olsun, işimiz de iyi olsun,

Bizim rahatımız iyi olsun, işimiz de iyi olsun,
sevinçli olalım, keyifli olalım.sevinçli olalım, keyifli olalım. Allah hepimize selametler ihsan buyursun.Allah hepimize selametler ihsan buyursun. Bunun bir güzeli daha var, bu zaruretler içerisinde Cenabı Peygamber tabiBunun bir güzeli daha var, bu zaruretler içerisinde Cenabı Peygamber tabi ömrünü idame ettiriyor ve hiçbir şikâyeti yok, şikâyet yok.ömrünü idame ettiriyor ve hiçbir şikâyeti yok, şikâyet yok. Hatta ashabı kiram Rıdvanullahi TealaHatta ashabı kiram Rıdvanullahi Teala aleyhim ecmain hazretleri, onlar da öyle,aleyhim ecmain hazretleri, onlar da öyle, zaruret içerisindeler, bu devir öyle.zaruret içerisindeler, bu devir öyle. Yokluk hayatı içerisinde.Yokluk hayatı içerisinde. Bunlar da açlıktan karınlarına taş bağlamışlar,Bunlar da açlıktan karınlarına taş bağlamışlar, bu taşlarla beraber hallerini arz etmek için, şikayet de değil,bu taşlarla beraber hallerini arz etmek için, şikayet de değil, hallerini bildirmek için Resulullahın huzuruna gelip dehallerini bildirmek için Resulullahın huzuruna gelip de güya taşları, karınlarına bağladıkları taşları göstermek için degüya taşları, karınlarına bağladıkları taşları göstermek için de entarilerini sıyırmışlar.entarilerini sıyırmışlar. Ya Resulallah! Halimize bak, nasıl zaruretteyiz.Ya Resulallah! Halimize bak, nasıl zaruretteyiz. Mübarek o da kaldırmış, o zaman sizde benimkini görün diye,Mübarek o da kaldırmış, o zaman sizde benimkini görün diye, bak bende sizden ayrı değilim.bak bende sizden ayrı değilim. Sizin haliniz neyse, benim de halim o.Sizin haliniz neyse, benim de halim o. Bir gün Hazreti Fatıma kızı ekmek yapmış,

Bir gün Hazreti Fatıma kızı ekmek yapmış,
babama da götüreyim diyerekten bir parçacık almış gelmiş.babama da götüreyim diyerekten bir parçacık almış gelmiş. Kızım demiş, üç günden beri babanın ağzına ekmek girmemişti.Kızım demiş, üç günden beri babanın ağzına ekmek girmemişti. İşte yediği arpa ekmeğinden de karnının doymadığıİşte yediği arpa ekmeğinden de karnının doymadığı rivayetlerle de mevcut.rivayetlerle de mevcut. Allah bizleri gaflet uykusundan uyandırsın.Allah bizleri gaflet uykusundan uyandırsın. İnsanlık zenginlikte değil aziz kardeş,

İnsanlık zenginlikte değil aziz kardeş,
insanlık varlıkta değil,insanlık varlıkta değil, zenginlik ve varlık oldukça insanlar şımarıyor, azıtıyor,zenginlik ve varlık oldukça insanlar şımarıyor, azıtıyor, maneviyatını unutuyor, hayatı unutuyor yani.maneviyatını unutuyor, hayatı unutuyor yani. Zannediyor ki hayat bu hayattır.Zannediyor ki hayat bu hayattır. Onun için Cenabı Peygamber bize ne buyuruyorOnun için Cenabı Peygamber bize ne buyuruyor la aişe illa aişu ahirah hayat ancak ahiret hayatıdır.la aişe illa aişu ahirah hayat ancak ahiret hayatıdır. Bu geçici bir suyun aktığı gibi akan bir hayattır.Bu geçici bir suyun aktığı gibi akan bir hayattır. Burada durma yok, akar gidersin.Burada durma yok, akar gidersin. Akıp gidiş bu hayatın içerisinde.Akıp gidiş bu hayatın içerisinde. Neyine güveniyorsun da saplanıp kalıyorsun orada.Neyine güveniyorsun da saplanıp kalıyorsun orada. Mesela suyun önüne bir taş gelir,Mesela suyun önüne bir taş gelir, bir ağaç gelir, su orada biraz birikir.bir ağaç gelir, su orada biraz birikir. Zannediyorsun akmıyor, halbuki yine akacak.Zannediyorsun akmıyor, halbuki yine akacak. Binaenaleyh bu hayat durmadan giden bir hayattır.Binaenaleyh bu hayat durmadan giden bir hayattır. Binaenaleyh bugünün bize dediği gibi,Binaenaleyh bugünün bize dediği gibi, bugün şehadet edeceklerin iyilikle şehadet etmeleri içinbugün şehadet edeceklerin iyilikle şehadet etmeleri için Allah’a kul, Rasulüne ümmet olmak şerefine nail etsinAllah’a kul, Rasulüne ümmet olmak şerefine nail etsin Cenabı Hak cümlemizi.Cenabı Hak cümlemizi. Şimdi burda Kaside-i Bürde sahibi

Şimdi burda Kaside-i Bürde sahibi
şöyle bir canlandırma yapar.şöyle bir canlandırma yapar. Bu Arabistan’ın yüksek dağları,Bu Arabistan’ın yüksek dağları, yani bunlar hep mahrem şeylerdir,yani bunlar hep mahrem şeylerdir, esrarından haberimiz olmadığı için.esrarından haberimiz olmadığı için. Bu dağlar diyorlar ki: Resulu Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem’eBu dağlar diyorlar ki: Resulu Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem’e hal dili derler bu dile, hal dili.hal dili derler bu dile, hal dili. Yani dil bir böyledir, bir dil de vardır halle arz eder,Yani dil bir böyledir, bir dil de vardır halle arz eder, ağacın kendini arz etmesi, hayvanın kendini arz etmesi,ağacın kendini arz etmesi, hayvanın kendini arz etmesi, kâinatın kendini arz etmesi gibi,kâinatın kendini arz etmesi gibi, hal ile arz ediyor.hal ile arz ediyor. Diyor ki: Ya Resulallah benim içim altın dolu.Diyor ki: Ya Resulallah benim içim altın dolu. Dağ, yüksek dağ.Dağ, yüksek dağ. Benim içim altın dolu açılayım, döküleyim,Benim içim altın dolu açılayım, döküleyim, istediğin gibi tasarruf et.istediğin gibi tasarruf et. Cenabı Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem,Cenabı Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, ey dağ, ey altın yığını yuvası olan dağ,ey dağ, ey altın yığını yuvası olan dağ, sen zanneder misin ki bu altınlarla kabarmışın, yükselmişinsen zanneder misin ki bu altınlarla kabarmışın, yükselmişin bununla gururlanıyorsun, iftihar ediyorsun.bununla gururlanıyorsun, iftihar ediyorsun. Acaba bu altınlarla, altınlara sahip olmaklaAcaba bu altınlarla, altınlara sahip olmakla insan bir şerefe, bir devlete mi nail olur?insan bir şerefe, bir devlete mi nail olur? Akıp gidiyorsun sen, akıp gitmektesin yel gibi.Akıp gidiyorsun sen, akıp gitmektesin yel gibi. Bu gidişin içerisinde eful eden,Bu gidişin içerisinde eful eden, kaybolan altının ne kıymeti olur,kaybolan altının ne kıymeti olur, bana lazım olan benim Allah’ım.bana lazım olan benim Allah’ım. Benim Allah’ım.Benim Allah’ım. La uhibbul ahirin senin gibi uçup gidecek olanLa uhibbul ahirin senin gibi uçup gidecek olan altınlara ben tenezzül edemem.altınlara ben tenezzül edemem. Ben tenezzül edemem diyerektenBen tenezzül edemem diyerekten kat’i ve güzel beyan buyurmuş.kat’i ve güzel beyan buyurmuş. Yani hayat-ı maneviye,Yani hayat-ı maneviye, asıl ruhun kuvvetlenmesi lazım.asıl ruhun kuvvetlenmesi lazım. Bedenler kuvvetlenmiş, şimdi bugünkü bizim bedenlerimizBedenler kuvvetlenmiş, şimdi bugünkü bizim bedenlerimiz bu ashabı kiramın bedenlerinden çok fazla kuvvetli.bu ashabı kiramın bedenlerinden çok fazla kuvvetli. O günkü bugünkü adamlar zaif,O günkü bugünkü adamlar zaif, çünkü yedikleri ancak bir hurmayla bir süt.çünkü yedikleri ancak bir hurmayla bir süt. Bunun bedeninden ne olacak.Bunun bedeninden ne olacak. Bizim gibi böyle her gün etlerle, yağlarla beslenen bu vücutlar.Bizim gibi böyle her gün etlerle, yağlarla beslenen bu vücutlar. Ama içimizdeki iman kuvveti,Ama içimizdeki iman kuvveti, içimizdeki maneviyat kuvveti onlara nispetle sıfır derecede, niçin?içimizdeki maneviyat kuvveti onlara nispetle sıfır derecede, niçin? Biz bütün kuvveti maddiyata vermişiz.

Biz bütün kuvveti maddiyata vermişiz.
Sabahleyin böyle yensin, öğle üstü böyle yensin,Sabahleyin böyle yensin, öğle üstü böyle yensin, akşama da böyle yensin,akşama da böyle yensin, ev gayet müreffeh bir şekilde süslensin, düzenlensin,ev gayet müreffeh bir şekilde süslensin, düzenlensin, kaloriferleri yansın, soğuktan haberimiz olmasın.kaloriferleri yansın, soğuktan haberimiz olmasın. Oh güzelce yaşayalım.Oh güzelce yaşayalım. Bizim şeyimiz bütün gayemiz bunun altında toplanıyor.Bizim şeyimiz bütün gayemiz bunun altında toplanıyor. Ama onlar bunların hiç birisine tenezzül etmemişler.Ama onlar bunların hiç birisine tenezzül etmemişler. Yalnız Allah’a bel bağlamışlar.Yalnız Allah’a bel bağlamışlar. İşte geceleri sabahlara kadar ibadetler, yalvarmalar, tazarrular,İşte geceleri sabahlara kadar ibadetler, yalvarmalar, tazarrular, niyazlar, gözlerinden böyleniyazlar, gözlerinden böyle şıpır şıpır yaşlar akmak suretiyle geçmiş.şıpır şıpır yaşlar akmak suretiyle geçmiş. Allah onların şefaatineAllah onların şefaatine cümlemizi mazhar buyursun inşallah fazlu keremiyle.cümlemizi mazhar buyursun inşallah fazlu keremiyle. Bunun için hayırlar işlersekBunun için hayırlar işlersek bugünler ne güzel ne güzel gündür bizim için,bugünler ne güzel ne güzel gündür bizim için, kötülük işlersek ne fena gündür bugün bizim için.kötülük işlersek ne fena gündür bugün bizim için. Şimdi biz her gün Yasin de okuruz.

Şimdi biz her gün Yasin de okuruz.
Her sabah Yasin-i Şerif’i okuyoruz, siz de okursunuz.Her sabah Yasin-i Şerif’i okuyoruz, siz de okursunuz. Okumak bilmiyorsanız öğreniniz, okuyunuz.Okumak bilmiyorsanız öğreniniz, okuyunuz. Fakat Yasin’in laflarını okuyoruz, sözlerini okuyoruz.Fakat Yasin’in laflarını okuyoruz, sözlerini okuyoruz. Yasin’in içindekilerle amel edecek şeyimiz de yok yani.Yasin’in içindekilerle amel edecek şeyimiz de yok yani. Allah gene okumadan da ayırmasın.Allah gene okumadan da ayırmasın. Okuyalım ama nihayette deOkuyalım ama nihayette de ona teslim olup ona boyun bükelim.ona teslim olup ona boyun bükelim. Burada diyor ki:Burada diyor ki: El-yevm,el-yevm, yine bu bir gün.

El-yevm,el-yevm, yine bu bir gün.
Nahtimu, kalp mühürlenir.Nahtimu, kalp mühürlenir. Nahtimu, mühürleriz.Nahtimu, mühürleriz. Alâ efvâhihim, ağızlarınızı mühürleriz konuşamazsınız.Alâ efvâhihim, ağızlarınızı mühürleriz konuşamazsınız. El-yevme nahtimu alâ efvahihim,El-yevme nahtimu alâ efvahihim, ve tükellimüna eydihim,ve tükellimüna eydihim, biz sizin bu ellerinizi de konuştururuz,biz sizin bu ellerinizi de konuştururuz, ağzınız söyleyemez, konuşan bu elleriniz olacak.ağzınız söyleyemez, konuşan bu elleriniz olacak. Ve teşhedü ercülühüm, ayaklarınız da şehadet edecektir.Ve teşhedü ercülühüm, ayaklarınız da şehadet edecektir. Gün gelecek sizin bütün harekatınızı elleriniz söyleyecek,Gün gelecek sizin bütün harekatınızı elleriniz söyleyecek, ayaklarınız da sizin için şahit.ayaklarınız da sizin için şahit. Buna imkân, bu imkân daimi bir şeydir.Buna imkân, bu imkân daimi bir şeydir. Buna acaba nasıl olur da el konuşur deme.Buna acaba nasıl olur da el konuşur deme. İşte şu önünüzde beklediğiniz şeyler tahtadan ibaret,İşte şu önünüzde beklediğiniz şeyler tahtadan ibaret, neden ibaretse, onun konuştuğuna şahidiz bugün,neden ibaretse, onun konuştuğuna şahidiz bugün, onun konuştuğuna şahidiz, niçin bu konuşmasın?onun konuştuğuna şahidiz, niçin bu konuşmasın? Eskiden belki insan düşünürdü ayak konuşabilir mi,Eskiden belki insan düşünürdü ayak konuşabilir mi, işte bu hukuk konuşuyor ya.işte bu hukuk konuşuyor ya. Bu neden?Bu neden? Tahta, Allah hepimizi gaflet uykusundan uyandırsın daTahta, Allah hepimizi gaflet uykusundan uyandırsın da Hakkın emirlerine bel bağlayıpHakkın emirlerine bel bağlayıp teslim olup ifa eden kulların arasına bizleri de kabul etsin.teslim olup ifa eden kulların arasına bizleri de kabul etsin. Leyse minna, yine o adam bizden değildir.

Leyse minna, yine o adam bizden değildir.
Men halefe bi’l-emane,Men halefe bi’l-emane, emanete hıyanetlik eden insan bizden değildir.emanete hıyanetlik eden insan bizden değildir. Estauzubillah:

Estauzubillah:
İnnâ aradna’l-emânete ale’s-semâvâti

İnnâ aradna’l-emânete ale’s-semâvâti
ve’l-ardi ve’l-cibâlive’l-ardi ve’l-cibâli fe-ebeyna en yehmilnehâfe-ebeyna en yehmilnehâ ve eşfakne minhâ ve hamelehâ’l-insânu.ve eşfakne minhâ ve hamelehâ’l-insânu. İnsane ve’l-emaneti,

İnsane ve’l-emaneti,
emanet o kadar mühim bir şeydir ki,emanet o kadar mühim bir şeydir ki, emanet o kadar mühim bir şeydir ki,emanet o kadar mühim bir şeydir ki, onun vaktiyle Cenabı Hak vaktiyle yanionun vaktiyle Cenabı Hak vaktiyle yani biz daha dünyaya gelmeden evvelbiz daha dünyaya gelmeden evvel onu evvela dağlara arz etmiş.onu evvela dağlara arz etmiş. Dağlar benim bir emanetim var,Dağlar benim bir emanetim var, sizi de kocaman olarak yarattım,sizi de kocaman olarak yarattım, bu emaneti alın.bu emaneti alın. Aman Ya Rabbi! demişler, biz bu emanetiAman Ya Rabbi! demişler, biz bu emaneti taşıyacak güçte, kuvvette değiliz, istemeyiz, peki.taşıyacak güçte, kuvvette değiliz, istemeyiz, peki. Ve’l-ard, yere al demiş, al yer bu emaneti.

Ve’l-ard, yere al demiş, al yer bu emaneti.
Aman Yarabbi onu biz taşıyamayız,Aman Yarabbi onu biz taşıyamayız, bizim gücümüz yetmez onları taşımaya,bizim gücümüz yetmez onları taşımaya, en yehmilna ve eşfakne minhaen yehmilna ve eşfakne minha ve hamelehe’l-insan, insana arz etti,ve hamelehe’l-insan, insana arz etti, ne var Yarabbi, cennet var tutarsanız, peki kabul,ne var Yarabbi, cennet var tutarsanız, peki kabul, emaneti ver bana, emanet nedir?emaneti ver bana, emanet nedir? Bir kere kendin emanetsin.Bir kere kendin emanetsin. Buna okuduğun kitap Allah’ın kitabı, o da sana emanettir.Buna okuduğun kitap Allah’ın kitabı, o da sana emanettir. Oturduğun cami, bu da sana emanet etmiş,Oturduğun cami, bu da sana emanet etmiş, ailen, o da sana emanet, çocukların,ailen, o da sana emanet, çocukların, o da sana emanet, beş vakit namaz, o da sana emanet.o da sana emanet, beş vakit namaz, o da sana emanet. Orucun, o da sana emanettir.Orucun, o da sana emanettir. Memleketin, o da sana emanettir.Memleketin, o da sana emanettir. Say, bunların hepsinin sırtlandığın, yüklendiğin emanetin adları.Say, bunların hepsinin sırtlandığın, yüklendiğin emanetin adları. Şimdi sen bunların hepsini ihmal eder deŞimdi sen bunların hepsini ihmal eder de çocuğunu ihmal edersin, aileni ihmal edersin,çocuğunu ihmal edersin, aileni ihmal edersin, eşini dostunu akrabanı ihmal edersin,eşini dostunu akrabanı ihmal edersin, e ben ancak işte şu önümdeki işleri bitireyim derkene ben ancak işte şu önümdeki işleri bitireyim derken Hazreti Azrail alır götürür hiçbirisini yapamazsın.Hazreti Azrail alır götürür hiçbirisini yapamazsın. Ha şunu da söyleyeyim, çok uyanık olmak lazım.

Ha şunu da söyleyeyim, çok uyanık olmak lazım.
Bugünkü hayat bugünkü hayat başka günlerin hayatına da benzemiyor.Bugünkü hayat bugünkü hayat başka günlerin hayatına da benzemiyor. Her gün gazetelerde okuyoruz sürüyle hadiseler.Her gün gazetelerde okuyoruz sürüyle hadiseler. Mesela benim sevdiğim kardeşlerimden birisiMesela benim sevdiğim kardeşlerimden birisi geçen gün İzmit’e gitmişler, gelirlerkengeçen gün İzmit’e gitmişler, gelirlerken hacı arkadaşlarımız, işte bir kaza kurbanı olaraktanhacı arkadaşlarımız, işte bir kaza kurbanı olaraktan çarpışmışlar arabalar birbirine, ikisi deçarpışmışlar arabalar birbirine, ikisi de hastanede ağır bir şekilde yatıyorlar.hastanede ağır bir şekilde yatıyorlar. Binaenaleyh her gün bu bize seslenirken,Binaenaleyh her gün bu bize seslenirken, her gün insan, bir sadaka vermek suretiyleher gün insan, bir sadaka vermek suretiyle Cenabı Hakk’ın kendisini Yarabbi bu sadakamlaCenabı Hakk’ın kendisini Yarabbi bu sadakamla benim vücudumun korunması için ben bu sadakayı veriyorum.benim vücudumun korunması için ben bu sadakayı veriyorum. Afetlerinden kazalarından beni koru diyerektenAfetlerinden kazalarından beni koru diyerekten vereceğin sadaka nispetinde sadaka teruddu’l-belâe.vereceğin sadaka nispetinde sadaka teruddu’l-belâe. Bunlar hepsi bir beladır fakat bunları karşılayan

Bunlar hepsi bir beladır fakat bunları karşılayan
sadakalardır.sadakalardır. Bu sadakalar kesemizden çıkarken acıyarak değil,Bu sadakalar kesemizden çıkarken acıyarak değil, canımız acıyarak değil,canımız acıyarak değil, sevinerekten verelim ki önümüze gelecek bilmediğimiz birçoksevinerekten verelim ki önümüze gelecek bilmediğimiz birçok hadiseden bizi korur, muhafaza eder.hadiseden bizi korur, muhafaza eder. Onun için bir kardeşimiz var,Onun için bir kardeşimiz var, ben dedi her sene bir kurban keserim dedi.ben dedi her sene bir kurban keserim dedi. Her sene bir kurban keserim, çok şükür bu seneyi de atlattık,Her sene bir kurban keserim, çok şükür bu seneyi de atlattık, sağ selamet.sağ selamet. Gelecek senenin de daha sağlam selametle geçmesi içinGelecek senenin de daha sağlam selametle geçmesi için bir kurban keserim dedi.bir kurban keserim dedi. Bunu eskiden pek çok meşayih de yaparlarmış.Bunu eskiden pek çok meşayih de yaparlarmış. Bahusus erbain denilen günler var ya,Bahusus erbain denilen günler var ya, kış günleri, kış günlerinde ihtiyarlar çok yaprak döküntüsü gibi,kış günleri, kış günlerinde ihtiyarlar çok yaprak döküntüsü gibi, döküntü devri zamanı çok vukuatlar olur,döküntü devri zamanı çok vukuatlar olur, bu vukuatlardan, fırtınalardan kurtulduklarına teşekkürenbu vukuatlardan, fırtınalardan kurtulduklarına teşekküren sofralar kurarlar, kurbanlar keser,sofralar kurarlar, kurbanlar keser, misafirler davet ederler, evin içerisinimisafirler davet ederler, evin içerisini böyle şereflendirirler.böyle şereflendirirler. Ve kendilerinin de hayatlarını tahtı emniyeteVe kendilerinin de hayatlarını tahtı emniyete almış olurlarmış.almış olurlarmış. Bunları biz yapamadığımızdan da üzülmekteyiz.Bunları biz yapamadığımızdan da üzülmekteyiz. Hep paralarımız boş yerlere gitmekte.Hep paralarımız boş yerlere gitmekte. Binaenaleyh leyse minna men halefe bi’l-emaneh.

Binaenaleyh leyse minna men halefe bi’l-emaneh.
Emanete hıyanetlik eden insan,Emanete hıyanetlik eden insan, bizim yolumuzdaki insan değildir.bizim yolumuzdaki insan değildir. Bunun asıl manası bizden değildir.Bunun asıl manası bizden değildir. Bu bizden değildir deyince,Bu bizden değildir deyince, Müslüman değildir demek manası çıkar ki,Müslüman değildir demek manası çıkar ki, bu tehlikeli bir manadır.bu tehlikeli bir manadır. Binaenaleyh bizim yolumuzdaki bir adam değildir.Binaenaleyh bizim yolumuzdaki bir adam değildir. Çünkü bizim yolumuz öyle sefahatle geçen bir yol değildir.Çünkü bizim yolumuz öyle sefahatle geçen bir yol değildir. Tevazu yoludur.Tevazu yoludur. İkincisi ve men habbebe ale’nimriin zevcetehu.

İkincisi ve men habbebe ale’nimriin zevcetehu.
İkinci bir adam da karıyla koca arasını bozmak içinİkinci bir adam da karıyla koca arasını bozmak için fesatlık yapan adam.fesatlık yapan adam. Karıyla koca arasını bozuyor, gayeleri var, maksatları var.Karıyla koca arasını bozuyor, gayeleri var, maksatları var. Bu gibi tipteki insanlar da bizden değildir onlarda.Bu gibi tipteki insanlar da bizden değildir onlarda. Ev memluken yahut kölelerini.Ev memluken yahut kölelerini. Bu işçiler arasında çok olur, köle tabiri.Bu işçiler arasında çok olur, köle tabiri. Burada bir de usta vardır.Burada bir de usta vardır. Usta dediğimiz insan, bir adamı çırak olarak alır,Usta dediğimiz insan, bir adamı çırak olarak alır, ona bir şeyler öğretir.ona bir şeyler öğretir. Tam yetişir, ustasına hizmet edeceği sıradaTam yetişir, ustasına hizmet edeceği sırada öteki açıkgöz der ki, sana ustan kaç para veriyor,öteki açıkgöz der ki, sana ustan kaç para veriyor, beş kuruş efendim.beş kuruş efendim. Ben sana on kuruş vereceğim bana gel.Ben sana on kuruş vereceğim bana gel. Çocuk onu görünce derhal kaçar o tarafa.Çocuk onu görünce derhal kaçar o tarafa. Haa bu da bir hıyanetliktir.Haa bu da bir hıyanetliktir. Bu adam emek çekmiş, onu yetiştirmiş, öğretmiş,Bu adam emek çekmiş, onu yetiştirmiş, öğretmiş, ondan bugün biraz istifade edecekken,ondan bugün biraz istifade edecekken, öteki açıkgözün onu kandırıp alması, o da bir hıyanettir.öteki açıkgözün onu kandırıp alması, o da bir hıyanettir. İşte bu hıyanetlerin şeysi de yoktur yaniİşte bu hıyanetlerin şeysi de yoktur yani hududu da yoktur, çok geniş.hududu da yoktur, çok geniş. Allah her nevi, burada iki tane misal verdi bize.Allah her nevi, burada iki tane misal verdi bize. Bu iki misalin içerisine giren bütün hıyanetliklerden,Bu iki misalin içerisine giren bütün hıyanetliklerden, Allah bu gibi hainlerden bizi etmesin.Allah bu gibi hainlerden bizi etmesin. İnnellahe la yuhibbu’l-hâinîn,

İnnellahe la yuhibbu’l-hâinîn,
hainleri de Allah sevmez ki,hainleri de Allah sevmez ki, nasıl fasıkları sevmiyorsa, zalimleri sevmiyorsa,nasıl fasıkları sevmiyorsa, zalimleri sevmiyorsa, müsrifleri sevmiyorsa.müsrifleri sevmiyorsa. Bu sevmediklerinin içine değil de sevdiklerinin içine girmek lazım ki,Bu sevmediklerinin içine değil de sevdiklerinin içine girmek lazım ki, Yuhibbu’s-sâbirîne.

Yuhibbu’s-sâbirîne.
Sabirini sever, sadikinSabirini sever, sadikin sadikini sever, müttekin müttekini sever,sadikini sever, müttekin müttekini sever, sadıkin sadıkini sever.sadıkin sadıkini sever. Biz onların arasına girebilirsekBiz onların arasına girebilirsek bundan sonra biz de elbetbundan sonra biz de elbet Cenabı Hakk’ın sevgili kullarından olabiliriz de.Cenabı Hakk’ın sevgili kullarından olabiliriz de. Fecr Suresi’nin nihayetinde diyor ki:

Fecr Suresi’nin nihayetinde diyor ki:
Sen benim sevdiğim kullarımın içine gir,Sen benim sevdiğim kullarımın içine gir, bundan sonra cenneti iste.bundan sonra cenneti iste. Bu ayete bakın:Bu ayete bakın: Fedhuli fi ibadi vedhuli cenneti.

Fedhuli fi ibadi vedhuli cenneti.
Cennetime girmek istiyorsan, evvela benim sevdiğimCennetime girmek istiyorsan, evvela benim sevdiğim kullarım arasına gir.kullarım arasına gir. Çünkü insan ne kadar kendisi iyi bir insan olursa olsun,Çünkü insan ne kadar kendisi iyi bir insan olursa olsun, cemaatine uymak mecburiyetinde kalır bir gün.cemaatine uymak mecburiyetinde kalır bir gün. Kötüler cemiyetinin arasına giren insan,Kötüler cemiyetinin arasına giren insan, benim babam böyle büyük adamdı,benim babam böyle büyük adamdı, ben de çok okumuş adamım binaenaleyh bendenben de çok okumuş adamım binaenaleyh benden korkmayın demesi boş bir sözdür.korkmayın demesi boş bir sözdür. Bu da bu kötülerin arasınaBu da bu kötülerin arasına tabiatıyla karışıp gidecek farkına varmayacak bile.tabiatıyla karışıp gidecek farkına varmayacak bile. Binaenaleyh siz kötülerin arasına değil,Binaenaleyh siz kötülerin arasına değil, iyilerin arasına giresiniz ki,iyilerin arasına giresiniz ki, ne kadar kötü de olsanız, bu iyilerin hürmetinene kadar kötü de olsanız, bu iyilerin hürmetine siz de iyilerin katarına katılırsınız.siz de iyilerin katarına katılırsınız. Ahmed ibni Hanbel, Ebu Yala, Hakim,

Ahmed ibni Hanbel, Ebu Yala, Hakim,
Beyhaki, Ziya el-Makdisi, Hazreti Hüreyre’den rivayet etmiş bunu.Beyhaki, Ziya el-Makdisi, Hazreti Hüreyre’den rivayet etmiş bunu. Şimdi bakınız gene bir tane daha.

Şimdi bakınız gene bir tane daha.
Leyse minna men teşebbehe bi ğayrina.

Leyse minna men teşebbehe bi ğayrina.
Bu adam yine bizden değildir ki,Bu adam yine bizden değildir ki, bu adam yine bizden değildir ki,bu adam yine bizden değildir ki, bizim yolumuzdan değildir ki, bizim siretimizden değildir ki,bizim yolumuzdan değildir ki, bizim siretimizden değildir ki, bizden gayrısıne benzetiyor kendisini.bizden gayrısıne benzetiyor kendisini. Bizden olmayanlara, yani Müslüman olmayanlara,Bizden olmayanlara, yani Müslüman olmayanlara, kendisini benzetiyor.kendisini benzetiyor. Nerede benzetiyor?Nerede benzetiyor? Tabiatında, hılkatinde, evsafında,Tabiatında, hılkatinde, evsafında, üstünde, başında bizden olmayanlara kendini benzetiyor.üstünde, başında bizden olmayanlara kendini benzetiyor. Bu çok geniş manası var bunun.Bu çok geniş manası var bunun. Bunu açıklarsak belki şey dayanamayız da yani.Bunu açıklarsak belki şey dayanamayız da yani. Allah kusurlarımızı affetsin.Allah kusurlarımızı affetsin. Onun için tüm şeyimizde, hayatımızdaOnun için tüm şeyimizde, hayatımızda kendimizi İslami bir duruma benzeteceğiz.kendimizi İslami bir duruma benzeteceğiz. Hatta Peygamber sallallahu aleyhi ve sellemin, ashabınınHatta Peygamber sallallahu aleyhi ve sellemin, ashabının siretini okuyacaksın.siretini okuyacaksın. Siret, siyer kitapları var ya, siyer kitaplarında,Siret, siyer kitapları var ya, siyer kitaplarında, Peygamber nasıl yaşamış, ashab nasıl yaşamış,Peygamber nasıl yaşamış, ashab nasıl yaşamış, nasıl giyinmişler.nasıl giyinmişler. Hazreti Abdullah, Hazreti Ömer'in oğlu,

Hazreti Abdullah, Hazreti Ömer'in oğlu,
pek şeymiş aşık.pek şeymiş aşık. Peygamber’in hayatını böyle ince ince tetkik edermiş, nasıl yürüyor,Peygamber’in hayatını böyle ince ince tetkik edermiş, nasıl yürüyor, nasıl oturuyor, nasıl yiyor, nasıl gidiyor.nasıl oturuyor, nasıl yiyor, nasıl gidiyor. Mübarek Peygamber sallallahu aleyhi ve sellemMübarek Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem bu şeylerine katiyen iliklememişler göğüslerini.bu şeylerine katiyen iliklememişler göğüslerini. Göğüslerini böyle hani biz böyle kendini sıkmamış,Göğüslerini böyle hani biz böyle kendini sıkmamış, geniş bir elbiseyle göğsü de açık.geniş bir elbiseyle göğsü de açık. Hazreti Ömer’in oğlu Abdullah o da öyle gezermiş.Hazreti Ömer’in oğlu Abdullah o da öyle gezermiş. Hatta bir Mekke yolculuğundaHatta bir Mekke yolculuğunda Cenabı Peygamber’i yine takip ediyor.Cenabı Peygamber’i yine takip ediyor. Nasıl gidiyor bakın Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem.Nasıl gidiyor bakın Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem. Bazen Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem yol değiştirirBazen Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem yol değiştirir sağa, bazen yol değiştirir sola,sağa, bazen yol değiştirir sola, kıvrak bir yol, her yerde değil.kıvrak bir yol, her yerde değil. Dereden inişini, def-i hacet edişini,Dereden inişini, def-i hacet edişini, abdest alışını, çok güzel tetkik etmiş,abdest alışını, çok güzel tetkik etmiş, kendisini hep buna uydurmak için çalışmış.kendisini hep buna uydurmak için çalışmış. Bir gün Mekke’ye gidiyorlar.Bir gün Mekke’ye gidiyorlar. Hazreti Abdullah o da yol değiştiriyor.Hazreti Abdullah o da yol değiştiriyor. Ey Abdullah neden böyle yapıyorsun sen,Ey Abdullah neden böyle yapıyorsun sen, yol doğru, yürüsene.yol doğru, yürüsene. Ben Resulullah’ın burada böyle yaptığını gördüm deBen Resulullah’ın burada böyle yaptığını gördüm de onun için yapıyorum, demiş.onun için yapıyorum, demiş. Allah cümlemize şefaatlerine nail etsin.Allah cümlemize şefaatlerine nail etsin. Şimdi o adam bizden değildir ki,

Şimdi o adam bizden değildir ki,
men teşebbe bi gayrina,men teşebbe bi gayrina, teşebbe benzemek, benzetmek, kendisiniteşebbe benzemek, benzetmek, kendisini bizden gayrı olanlara benzetiyor.bizden gayrı olanlara benzetiyor. İslam’ın gayrı insanlarınİslam’ın gayrı insanların kılığına, kıyafetine, gidişine, gelişine, şusuna, busuna.kılığına, kıyafetine, gidişine, gelişine, şusuna, busuna. Şimdi burada da açıklıyor.Şimdi burada da açıklıyor. La teşebbehu bi’yehud.La teşebbehu bi’yehud. Yahudi’ye benzetmeyin kendilerinizi.Yahudi’ye benzetmeyin kendilerinizi. Yahud hareketlerini beğenmeyin her şeysini.Yahud hareketlerini beğenmeyin her şeysini. Vela bi’n-nesara,Vela bi’n-nesara, Nesara’nın da gittiği yolları kendinizi şey yapmayınNesara’nın da gittiği yolları kendinizi şey yapmayın hoş görmeyin, beğenip de onlarınhoş görmeyin, beğenip de onların hallerine kendinizi uydurmayın.hallerine kendinizi uydurmayın. Elhamdulillah her gün kırk defa okuyoruz.Elhamdulillah her gün kırk defa okuyoruz. Elhamı bir Müslüman her gün kırk defa okusun.Elhamı bir Müslüman her gün kırk defa okusun. Kırk rekât namazında her rekâtta okusun.Kırk rekât namazında her rekâtta okusun. Her rekâtta okuduğu halde,Her rekâtta okuduğu halde, kırk defa okuduğumuz halde bu bize diyor ki:kırk defa okuduğumuz halde bu bize diyor ki: İhdina’s-sırâtal müstakîm, diyoruz Hazreti Allah’a.

İhdina’s-sırâtal müstakîm, diyoruz Hazreti Allah’a.
Yarabbi! bize sıratı müstakımi ver, doğru yolu ver Yarabbi!Yarabbi! bize sıratı müstakımi ver, doğru yolu ver Yarabbi! Bu yol ki sıratellezine en’amte aleyhim,Bu yol ki sıratellezine en’amte aleyhim, bu peygamberlere gösterdiğin, verdiğinbu peygamberlere gösterdiğin, verdiğin bu doğru yola bizi de hidayet et.bu doğru yola bizi de hidayet et. Gayri’l mağdub ama gazap ettiğin kullara olmasın.Gayri’l mağdub ama gazap ettiğin kullara olmasın. Vele’d-dallin, dallinden de olmasın,Vele’d-dallin, dallinden de olmasın, kim bunlar Yahudlan Nesara.kim bunlar Yahudlan Nesara. Yahudi ve Nesari yolundan olmasın bizim gittiğimiz yol Yarabbi!Yahudi ve Nesari yolundan olmasın bizim gittiğimiz yol Yarabbi! Bize sen peygamberlerin yolunda bize yol ver.Bize sen peygamberlerin yolunda bize yol ver. Hidayet et biz onların yolunda yürüyelim.Hidayet et biz onların yolunda yürüyelim. Şimdi dersin ki, ya efendi ne yapıyorsun sen,Şimdi dersin ki, ya efendi ne yapıyorsun sen, o zamanki insanların haline biz bugün nasıl uyabiliriz?o zamanki insanların haline biz bugün nasıl uyabiliriz? Nasıl uyabiliriz?Nasıl uyabiliriz? Bunların açlıklarına karşı biz nasıl aç durabiliriz,Bunların açlıklarına karşı biz nasıl aç durabiliriz, bunların çıplaklıklarına karşı nasıl çıplak durabiliriz,bunların çıplaklıklarına karşı nasıl çıplak durabiliriz, bu mücahedelere.bu mücahedelere. Öyle bir mücahid idiler ki onlar,Öyle bir mücahid idiler ki onlar, ömrü hayatlarında birçok günler ayaklarındanömrü hayatlarında birçok günler ayaklarından ayakkabılarını bile çıkarmaz,ayakkabılarını bile çıkarmaz, hazır olarak yatar kalkarlarmış kihazır olarak yatar kalkarlarmış ki hadi dendiği vakitte dur ayakkabımı giyeyim olmasın.hadi dendiği vakitte dur ayakkabımı giyeyim olmasın. Bu kadar hazır idiler.Bu kadar hazır idiler. Âşıktırlar şehit olmaya da.Âşıktırlar şehit olmaya da. Allah bunların yollarını bize de nasip etsin inşallah.Allah bunların yollarını bize de nasip etsin inşallah. Burada şimdi ufacık bir şey yapıyor.

Burada şimdi ufacık bir şey yapıyor.
Feinne teslime’l- yehud el-işaretü bi’l-esabi.Feinne teslime’l- yehud el-işaretü bi’l-esabi. Yahudler’in selamı bu işaret el-esabi bi’l-işaretYahudler’in selamı bu işaret el-esabi bi’l-işaret ellerini işaret ederekten karşıdan karşıya geçerler.ellerini işaret ederekten karşıdan karşıya geçerler. Sakın siz de böyle yapmayın.Sakın siz de böyle yapmayın. Ne deyin ya?Ne deyin ya? Es-selamu aleyküm elini kaldırmaya lüzum yok.Es-selamu aleyküm elini kaldırmaya lüzum yok. Es-selamu aleyküm, es-selamu aleyke de değil.Es-selamu aleyküm, es-selamu aleyke de değil. Sana değil, hepimize Allah’ın selamı olsun.Sana değil, hepimize Allah’ın selamı olsun. Çünkü Allah’ın selamı bitmez.Çünkü Allah’ın selamı bitmez. Deryalar biter, Allah’ın selamı bitmez, rahmeti bitmez.Deryalar biter, Allah’ın selamı bitmez, rahmeti bitmez. Onun için selamı teşmil et bütün kâinatın insanlarına.Onun için selamı teşmil et bütün kâinatın insanlarına. Es-selamu aleyküm.Es-selamu aleyküm. Ve teslümün Nesara el-işaretü bi’l-ekuff

Ve teslümün Nesara el-işaretü bi’l-ekuff
bu da avucuyla nasıl yapıyorsa,bu da avucuyla nasıl yapıyorsa, lisanı ile söylemiyor.lisanı ile söylemiyor. Avucuyla böyle mi ediyor, nasıl yapıyorsa insana.Avucuyla böyle mi ediyor, nasıl yapıyorsa insana. Sakın siz ümmetim, onların yaptığı gibi yapmayın.Sakın siz ümmetim, onların yaptığı gibi yapmayın. Selamınızı böyle İslamenSelamınızı böyle İslamen hem de çok çok verin.hem de çok çok verin. Ben demin buna selam verdiydim,Ben demin buna selam verdiydim, şimdi ne yapacak yeter artık deme.şimdi ne yapacak yeter artık deme. Tekrar tekrar ver.Tekrar tekrar ver. Her girdikçe ver, her çıktıkça ver,Her girdikçe ver, her çıktıkça ver, her karşılaştıkça ver,her karşılaştıkça ver, sokak değiştirdikçe, rast gelince yine ver.sokak değiştirdikçe, rast gelince yine ver. Demin verdiydim şimdi ne yapacak deme, bedava bu.Demin verdiydim şimdi ne yapacak deme, bedava bu. Bedava fırsat.Bedava fırsat. Her selama otuz sevap var.Her selama otuz sevap var. Her selama otuz sevap var.Her selama otuz sevap var. Leyse hünâke ya’nî fi’l-cenneti leyl.

Leyse hünâke ya’nî fi’l-cenneti leyl.
Şimdi buyuruyor ki Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellemŞimdi buyuruyor ki Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem cennet bize beyan etmek üzere.cennet bize beyan etmek üzere. Cennet öyle bir cennettir ki, orda orda gece yoktur.Cennet öyle bir cennettir ki, orda orda gece yoktur. Cennet gecesiz bir yerdir.Cennet gecesiz bir yerdir. Ama dünyada da varmış gecesiz yerler amaAma dünyada da varmış gecesiz yerler ama hiç olmazsa bazen oluyormuş.hiç olmazsa bazen oluyormuş. Kapkaranlık dünya üzerinde.Kapkaranlık dünya üzerinde. Güneş batmasıyla doğması bir oluyormuşGüneş batmasıyla doğması bir oluyormuş beş altı ay gündüz.beş altı ay gündüz. Bu, bu öyle değil.Bu, bu öyle değil. Burada yalnız gündüz var,Burada yalnız gündüz var, yalnız evet gündüz var gece yok.yalnız evet gündüz var gece yok. Gündüzü de güneşli değil,Gündüzü de güneşli değil, gündüzü de güneşin durmasıyla değil.gündüzü de güneşin durmasıyla değil. Ve innemâ hüve dav’un ve nurun yalnız bir nur var,Ve innemâ hüve dav’un ve nurun yalnız bir nur var, nurun ziyasıyla parlaklık.nurun ziyasıyla parlaklık. Yani güneşte bir sıcaklık oluyor, bir hararet oluyor,Yani güneşte bir sıcaklık oluyor, bir hararet oluyor, öyle bir hararet, bir sıcaklık yok.öyle bir hararet, bir sıcaklık yok. Gecede de soğukluk oluyor, öyle bir soğukluk da yok.Gecede de soğukluk oluyor, öyle bir soğukluk da yok. Yalnız gece gündüz bir nurun,Yalnız gece gündüz bir nurun, bir ziyanın şeysi altında perdesi altında.bir ziyanın şeysi altında perdesi altında. Yerüddü’l-ğuduvve ale’r-revâh

Yerüddü’l-ğuduvve ale’r-revâh
gecesini sabahını, akşama,gecesini sabahını, akşama, akşamını da sabaha bunu böyle bir tazelenmeyle geçiriyor.akşamını da sabaha bunu böyle bir tazelenmeyle geçiriyor. Ve’r-revah ale’l-ğuduv sabahı akşama,Ve’r-revah ale’l-ğuduv sabahı akşama, akşamı sabaha o nurların tesiriyle beyan ediliyor.akşamı sabaha o nurların tesiriyle beyan ediliyor. Ve te’tîhim tarafu’l-hedâyâ minallâhi.Ve te’tîhim tarafu’l-hedâyâ minallâhi. Es-salah, namaz vakitleri Allah tarafından irşad olunuyor.Es-salah, namaz vakitleri Allah tarafından irşad olunuyor. Bu vakit işte sabah vakti, bu vakit öğlen vakti,Bu vakit işte sabah vakti, bu vakit öğlen vakti, bu vakit ikindi vakti, bu da akşamla yatsının vakti.bu vakit ikindi vakti, bu da akşamla yatsının vakti. Öyle güneşlerin gölgesinden alınan bir kuvvet yok.Öyle güneşlerin gölgesinden alınan bir kuvvet yok. Bir nasıl artık, oraya gidince göreceğiz inşallah.Bir nasıl artık, oraya gidince göreceğiz inşallah. Kânû yusallûne fîhâ fi’d-dünyâ,

Kânû yusallûne fîhâ fi’d-dünyâ,
dünyada namaz kıldıkları vakitler,dünyada namaz kıldıkları vakitler, o nurun altında kendilerine birer alamet olaraktano nurun altında kendilerine birer alamet olaraktan bir şeylerle bildirilecek nasıl bildirilecekse.bir şeylerle bildirilecek nasıl bildirilecekse. Ve tüsellimu aleyhimü’l-melâiketü.Ve tüsellimu aleyhimü’l-melâiketü. Hah bu sırada melekler geliyor selam veriyorlar.Hah bu sırada melekler geliyor selam veriyorlar. Sabah vaktinin selamını, öğlen vaktinin selamını,Sabah vaktinin selamını, öğlen vaktinin selamını, akşam vaktinin, yatsı vaktinin selamını vererektenakşam vaktinin, yatsı vaktinin selamını vererekten biz de anlıyoruz ki, ha şimdi sabah,biz de anlıyoruz ki, ha şimdi sabah, şimdi öğlen şimdi akşam.şimdi öğlen şimdi akşam. Burada teklifi ilahi yok,Burada teklifi ilahi yok, namaz kılacak değil burada mecburiyet yok.namaz kılacak değil burada mecburiyet yok. Fakat istersen kılarsın yine bir zorluk da yok.Fakat istersen kılarsın yine bir zorluk da yok. Leyse minni şimdi bunu iyi dinleyin ama.

Leyse minni şimdi bunu iyi dinleyin ama.
Leyse minni hep beraber söyleyelim.Leyse minni hep beraber söyleyelim. Leyse minni, illâ alimunLeyse minni, illâ alimun ev müteallimun, bitti.ev müteallimun, bitti. Benim ümmetim iki kişiden ibarettir.Benim ümmetim iki kişiden ibarettir. Benim ümmetim iki kişiden ibarettir.Benim ümmetim iki kişiden ibarettir. Ya âlimdir, ya öğrenicisidir.Ya âlimdir, ya öğrenicisidir. Öteki yok.Öteki yok. Ne kadar şimdi bu ilme verilen payeyi kim söylemiştir dünyada?Ne kadar şimdi bu ilme verilen payeyi kim söylemiştir dünyada? Ne söyleyen vardır, ne de söyleyecek olan vardır.Ne söyleyen vardır, ne de söyleyecek olan vardır. Kimse de söyleyemez.Kimse de söyleyemez. Ama Cenabı Peygamber diyor ki, benim ümmetimAma Cenabı Peygamber diyor ki, benim ümmetim iki kişiden ibarettir.iki kişiden ibarettir. Ya bilmiştir, öğrenmiştir yahut öğrenicidir.Ya bilmiştir, öğrenmiştir yahut öğrenicidir. Binaenaleyh bizi teşvik ediyor ki ya öğreninBinaenaleyh bizi teşvik ediyor ki ya öğrenin ya öğrenici olun.ya öğrenici olun. Bu ikisi dışında olmayın.Bu ikisi dışında olmayın. Diğer hadislerde de daha biraz ederekten beşe kadar da çıkarılmış kiDiğer hadislerde de daha biraz ederekten beşe kadar da çıkarılmış ki dinleyen de müteallim sınıfına girerektendinleyen de müteallim sınıfına girerekten bu da bizden olmuş.bu da bizden olmuş. Allah cümlemizi Peygamber sallallahu aleyhi ve selleminAllah cümlemizi Peygamber sallallahu aleyhi ve sellemin yolundan ayırmasın.yolundan ayırmasın. Şimdi burada âlim ev müteallim deyince

Şimdi burada âlim ev müteallim deyince
Cenabı Peygamber’in zamanı saadetlerindekiCenabı Peygamber’in zamanı saadetlerindeki insanlar okumak yazmak bilirler miydi?insanlar okumak yazmak bilirler miydi? Nadirattan bazıları bilirdi.Nadirattan bazıları bilirdi. Ekseriyeti okumak, yazmak bilmezlerdi.Ekseriyeti okumak, yazmak bilmezlerdi. Bugün bile bizim alim dünyamızda bile okumak yazmakBugün bile bizim alim dünyamızda bile okumak yazmak bilmeyen tek tük insanlar vardır.bilmeyen tek tük insanlar vardır. Böyleyken fakat bunların hepsi alimin sıfatındadırlar, niçin?Böyleyken fakat bunların hepsi alimin sıfatındadırlar, niçin? Peygamber sallallahu aleyhi ve selleminPeygamber sallallahu aleyhi ve sellemin huzuru saadetlerinde durup dinledikleri sözlerlehuzuru saadetlerinde durup dinledikleri sözlerle bellemişler, amel etmişler ve bugün bize de bildiriyorlar onları işte.bellemişler, amel etmişler ve bugün bize de bildiriyorlar onları işte. Onlardan daha iyi alim mi olur.Onlardan daha iyi alim mi olur. Bu yavrular da babalarından dinleyip öğrenipBu yavrular da babalarından dinleyip öğrenip onlar da bugün böyle nâşî olmuşlardır.onlar da bugün böyle nâşî olmuşlardır. Allah cümlemize, cümlemizi şefaatlerine nail etsin inşallah.Allah cümlemize, cümlemizi şefaatlerine nail etsin inşallah. Leyse li-ehadin en yetemennâ’l-mevte,

Leyse li-ehadin en yetemennâ’l-mevte,
hiç kimse için ölümü istemek caiz değildir.hiç kimse için ölümü istemek caiz değildir. Sıkılır, bunalır, daralır, ah ölüm nerdesin gel der.Sıkılır, bunalır, daralır, ah ölüm nerdesin gel der. Sakın benim ümmetim için böyle bir şey tasavvur olunamaz,Sakın benim ümmetim için böyle bir şey tasavvur olunamaz, kimse ölümü istemez.kimse ölümü istemez. Lâ berrun ve lâ fâcirun, ne iyiye ne de kötüye.Lâ berrun ve lâ fâcirun, ne iyiye ne de kötüye. İyi isen yine isteyemezsin,İyi isen yine isteyemezsin, ne kadar kötü olursan ol yine isteyemezsin, niçin?ne kadar kötü olursan ol yine isteyemezsin, niçin? Emmâ berrun fe-yezdâdu birran.

Emmâ berrun fe-yezdâdu birran.
İyi, iyiliğini daima arttırır,İyi, iyiliğini daima arttırır, makamını yükseltir, derecesini yükseltir.makamını yükseltir, derecesini yükseltir. Onun için hayatı onun saadettir.Onun için hayatı onun saadettir. Emmâ fâcirun, ee doğru yolda olmayan facir,Emmâ fâcirun, ee doğru yolda olmayan facir, günahkâr, kabahatli.günahkâr, kabahatli. Fe-yezdâdu, o da olur ki,Fe-yezdâdu, o da olur ki, bir gün tevbe eder günahlarını giderir, öyle gider.bir gün tevbe eder günahlarını giderir, öyle gider. Binaenaleyh bu da ölümü istemesin.Binaenaleyh bu da ölümü istemesin. İstediği, yaşadığı müddetçe bir gün kendisine elbette bir pişmanlık,İstediği, yaşadığı müddetçe bir gün kendisine elbette bir pişmanlık, bir nedamet gelir.bir nedamet gelir. Aman ya Rab, ne gafletmiş yaptıklarım,Aman ya Rab, ne gafletmiş yaptıklarım, ben nadim oldum, pişman oldum diyerektenben nadim oldum, pişman oldum diyerekten arzuhal eder Cenabı Hakka.arzuhal eder Cenabı Hakka. O da Gafur, Rahim, Kerim.O da Gafur, Rahim, Kerim. İnşallah affına mazhar oluruz.İnşallah affına mazhar oluruz. Ve in mate ondan sonra ha ölürse

Ve in mate ondan sonra ha ölürse
itteba’te cinazetehuitteba’te cinazetehu o zaman da onun cenazesine hazır olmakla vazifeli.o zaman da onun cenazesine hazır olmakla vazifeli. Ama ne kadar şimdi bugün acı bir dünyaya rast geldik.Ama ne kadar şimdi bugün acı bir dünyaya rast geldik. Evde oturan apartman sahipleriEvde oturan apartman sahipleri apartmanın içerisinde ölen cenazeden haberi yok.apartmanın içerisinde ölen cenazeden haberi yok. Eğer insanların kendi dostları olmasa,Eğer insanların kendi dostları olmasa, sağdan soldan gelecek dostları olmasa,sağdan soldan gelecek dostları olmasa, cenaze kokar orda.cenaze kokar orda. Çünkü ilgi yok.Çünkü ilgi yok. Bu muhakkak yani.Bu muhakkak yani. Halbuki bizim birbirimizle tanışmaktan gaye,Halbuki bizim birbirimizle tanışmaktan gaye, hastalıkta imdadına yetişmek,hastalıkta imdadına yetişmek, öldüğü vakitte de İslami vazifeyi yapabilmek.öldüğü vakitte de İslami vazifeyi yapabilmek. Li-yüsellimi’r-rakibu ale’r-râcili

Li-yüsellimi’r-rakibu ale’r-râcili
ve’r-râcilu ale’l-câlisive’r-râcilu ale’l-câlisi ve’l-ekallu ale’l-ekseri.ve’l-ekallu ale’l-ekseri. Şimdi Cenabı Peygamber, selam vermenin usulünü öğretiyor bize.Şimdi Cenabı Peygamber, selam vermenin usulünü öğretiyor bize. Selam nasıl verilir.Selam nasıl verilir. Li yüsellimi’rakib ata binmiş,Li yüsellimi’rakib ata binmiş, arabada, atta, devede nerede gidiyor,arabada, atta, devede nerede gidiyor, bu selam verecek ale’r-racil, yürüyene.bu selam verecek ale’r-racil, yürüyene. Yürüyen ona değil, o yürüyene verecek.Yürüyen ona değil, o yürüyene verecek. Bunu sonra yine genişletiyorlar uzun şeylerle.Bunu sonra yine genişletiyorlar uzun şeylerle. Yokuştan aşağı inen giden, yokuştan yukarıya inenYokuştan aşağı inen giden, yokuştan yukarıya inen yokuştan yukarıya inen selamını verecek,yokuştan yukarıya inen selamını verecek, çıkan vermeyecek.çıkan vermeyecek. Çıkan, aleyküm selam diyecek.Çıkan, aleyküm selam diyecek. Çünkü inen galip vaziyettedir.Çünkü inen galip vaziyettedir. Çıkan yorgun vaziyettedir.Çıkan yorgun vaziyettedir. Yorgun değil, şey olan selam verecek atta giden kuvvetlidir.Yorgun değil, şey olan selam verecek atta giden kuvvetlidir. Olur ki adama atını yürütür,Olur ki adama atını yürütür, bir de odun patlatır kafasına, adamı harab eder.bir de odun patlatır kafasına, adamı harab eder. Öyle değil, sen selamette ol, benden sana bir zarar gelmez.Öyle değil, sen selamette ol, benden sana bir zarar gelmez. Selamın manası, benden sana zarar gelmez, korkma ha.Selamın manası, benden sana zarar gelmez, korkma ha. Ben atın üzerindeyim işte, hançerim filan var yanımda, amaBen atın üzerindeyim işte, hançerim filan var yanımda, ama benden korkma.benden korkma. Selamunaleyküm li-yüsellimi’r-rakibu ale’r-râciliSelamunaleyküm li-yüsellimi’r-rakibu ale’r-râcili yerdeki selam verirse, korkusundan verir,yerdeki selam verirse, korkusundan verir, o adamdan bana bir zarar gelmesin diyerekten,o adamdan bana bir zarar gelmesin diyerekten, halbuki Müslümanlıkta böyle korku telkini yok.halbuki Müslümanlıkta böyle korku telkini yok. Ve’r-racil ale’l-calis yürüyen insan

Ve’r-racil ale’l-calis yürüyen insan
bize muhatap olmuş, oradabize muhatap olmuş, orada muhabbet ediyorlar, konuşuyorlarmuhabbet ediyorlar, konuşuyorlar esselamu aleyküm bunlara,esselamu aleyküm bunlara, selamı giden verecek, yürüyen.selamı giden verecek, yürüyen. Burada oturanlar bu gidene selamun aleykümBurada oturanlar bu gidene selamun aleyküm nereye gidiyorsun demek değil.nereye gidiyorsun demek değil. Bunda da ayrı hikmetler var.Bunda da ayrı hikmetler var. Ve’l-ekallu ale’l-ekseri.

Ve’l-ekallu ale’l-ekseri.
Az olan cemaat, çok olan cemaate selam verir.Az olan cemaat, çok olan cemaate selam verir. Mesela üç kişi biz gidiyoruz, burada ad var yirmi kişi.Mesela üç kişi biz gidiyoruz, burada ad var yirmi kişi. Eh biz onlara selam vereceğiz.Eh biz onlara selam vereceğiz. Sünnet-i seniyyenin yerine gelmesi için.Sünnet-i seniyyenin yerine gelmesi için. Hemen ecâbe’l-müsellime kâne lehuHemen ecâbe’l-müsellime kâne lehu o selam verdiğimiz adam icabet eder aleykümü’s-selam dedi,o selam verdiğimiz adam icabet eder aleykümü’s-selam dedi, o onun için bir ecirdir.o onun için bir ecirdir. Ve men lem yücib, adam selam vermedi, aldırış etmediVe men lem yücib, adam selam vermedi, aldırış etmedi saymadı bizi.saymadı bizi. Ha felâ şey’e lehu, ona bir ecir yoktur amaHa felâ şey’e lehu, ona bir ecir yoktur ama senin selamını melekler sana reddederler.senin selamını melekler sana reddederler. Sen selamı vermekten yine geri kalma.Sen selamı vermekten yine geri kalma. Benim selamımı bu adam almadı diyerektenBenim selamımı bu adam almadı diyerekten bir daha selam vermemezlik yapma.bir daha selam vermemezlik yapma. Eğer içlerinden mesela yirmi kişi var,Eğer içlerinden mesela yirmi kişi var, yirmiden bir tanesi ve aleykümü’s-selam dedi kâfi.yirmiden bir tanesi ve aleykümü’s-selam dedi kâfi. Yirmisinin birden yahut onunun birdenYirmisinin birden yahut onunun birden aleyküm selam, aleyküm selam lüzum demeye lüzum yok.aleyküm selam, aleyküm selam lüzum demeye lüzum yok. Bir tanesi verdi mi, ötekiler yerine kâfi olur.Bir tanesi verdi mi, ötekiler yerine kâfi olur. Li-yüsellime sağir ale’l-kebir.

Li-yüsellime sağir ale’l-kebir.
Sağir çocuk, ufak ale’l-kebir o da büyüğüne selam verir.Sağir çocuk, ufak ale’l-kebir o da büyüğüne selam verir. Küçüklerin büyüklerine selam vermek vazifesi.Küçüklerin büyüklerine selam vermek vazifesi. Ve’l-mârru ale’l-kâidi,Ve’l-mârru ale’l-kâidi, yürüyen oturanlara selam verecek,yürüyen oturanlara selam verecek, ve’l-kalîlu ale’l-kesîri, azlar da çoklara selam verecek.ve’l-kalîlu ale’l-kesîri, azlar da çoklara selam verecek. Ahmed ibni Hanbel’in, Buhari’nin,

Ahmed ibni Hanbel’in, Buhari’nin,
Hazreti Ebu Hüreyre’den rivayetleri.Hazreti Ebu Hüreyre’den rivayetleri. Li-yüsalli ehadüküm

Li-yüsalli ehadüküm
neşâtahu feizâ kesileneşâtahu feizâ kesile ev fetera fe’l-yek’ud.ev fetera fe’l-yek’ud. İnsan tabi aciz bir mahlûktur.

İnsan tabi aciz bir mahlûktur.
Böyle taş gibi, demir gibi değildir,Böyle taş gibi, demir gibi değildir, bir müddet için gücünün, kuvvetinin yettiği kadarbir müddet için gücünün, kuvvetinin yettiği kadar çalışır, ondan sonra bir yorgunluk gelir insana.çalışır, ondan sonra bir yorgunluk gelir insana. Dinlenmek mecburiyetinde.Dinlenmek mecburiyetinde. Bu dinlenmek bu da vücuda yorgunluk gelip de dinlenmekBu dinlenmek bu da vücuda yorgunluk gelip de dinlenmek istediği zamanda, kalkıp namaz kılmak isterseistediği zamanda, kalkıp namaz kılmak isterse bunu yapmasın.bunu yapmasın. Fe’l-yek’ud otursun, dinlensin deFe’l-yek’ud otursun, dinlensin de namaza böyle neşeyle, güçlü olaraktan,namaza böyle neşeyle, güçlü olaraktan, kuvvetli olaraktan devam etsin.kuvvetli olaraktan devam etsin. Yoksa yorgunluk hallerindeYoksa yorgunluk hallerinde namaza devam ederse namazımız namaz olur ama,namaza devam ederse namazımız namaz olur ama, makbul olan netice.makbul olan netice. Mesela uyku gelmiş uyuyacaksınız, uyuyamıyorsunuz,Mesela uyku gelmiş uyuyacaksınız, uyuyamıyorsunuz, bu arada şu namazı da kılayım diyorsunuz amabu arada şu namazı da kılayım diyorsunuz ama uykuyla kılıyorsunuz namazı.uykuyla kılıyorsunuz namazı. Biraz şöyle dinlen kalk ondan sonraBiraz şöyle dinlen kalk ondan sonra neşeli olaraktan namazını eda et.neşeli olaraktan namazını eda et. Bir tane kalmış o da onu da okuyalım.Bir tane kalmış o da onu da okuyalım. Le yazharanne’l-îmânu

Le yazharanne’l-îmânu
hattâ yerüdde’l-küfra ilâ mevâtinihi.hattâ yerüdde’l-küfra ilâ mevâtinihi. Bir devir, İslamiyet bu kadar şanlanıp, şereflenip,Bir devir, İslamiyet bu kadar şanlanıp, şereflenip, genişleyip, büyüyecek ki, zahir olacak her tarafta.genişleyip, büyüyecek ki, zahir olacak her tarafta. Ondan dolayı da ehl-i küfürOndan dolayı da ehl-i küfür İslam arasında yaşamayıp kaçacaklar yuvalarına.İslam arasında yaşamayıp kaçacaklar yuvalarına. Dinsizlerin yaşamasına imkân kalmayacak.Dinsizlerin yaşamasına imkân kalmayacak. Küfür gidecek oldukları yerlere.Küfür gidecek oldukları yerlere. İlâ mevâtin, nerelerse memleketleri oralara gidecekler.İlâ mevâtin, nerelerse memleketleri oralara gidecekler. Yani küfür, ehli imanın yanında bir devirde kalmayacak.Yani küfür, ehli imanın yanında bir devirde kalmayacak. Herkes imanın neşesi içerisinde böyle yaşıyor.Herkes imanın neşesi içerisinde böyle yaşıyor. Fakat ve le-yuhâdanne’l-bihâru fi’l-İslâmi,Fakat ve le-yuhâdanne’l-bihâru fi’l-İslâmi, bu İslam’ın böyle büyükleşip büyükleşmesindenbu İslam’ın böyle büyükleşip büyükleşmesinden demin de arz olunduğu gibi,demin de arz olunduğu gibi, deniz hani kabarıyordu da boğayım mı şunları ya Rabbi,deniz hani kabarıyordu da boğayım mı şunları ya Rabbi, taşayım diyerekten bu sefer de bu İslam’ın böyletaşayım diyerekten bu sefer de bu İslam’ın böyle parlama devrinde denizler de galeyayana geliyorlar.parlama devrinde denizler de galeyayana geliyorlar. Şevke geliyorlar.Şevke geliyorlar. Bu dalgaları değerekten birbirinin çarpmalarıBu dalgaları değerekten birbirinin çarpmaları neşelerinin kuvvetinden,neşelerinin kuvvetinden, sevgilerinden dolayı.sevgilerinden dolayı. Oh İslamiyet ne güzel böyle oldu diyerektenOh İslamiyet ne güzel böyle oldu diyerekten birbirine vuruyorlar.birbirine vuruyorlar. Fakat bu bir devir geçecek.Fakat bu bir devir geçecek. Ve leye’tiyenne ale’n-nâsi zamânun.

Ve leye’tiyenne ale’n-nâsi zamânun.
Bu devrin arkasından bir devir daha gelecek,Bu devrin arkasından bir devir daha gelecek, şimdi mesela yüz seneye bir devir diyorlar.şimdi mesela yüz seneye bir devir diyorlar. Yüz sene.Yüz sene. Şimdi bu on dördüncü devre girdik.Şimdi bu on dördüncü devre girdik. On dördüncü devir.On dördüncü devir. Ve leye’tiyenne ale’n-nâsi zamânun, böyle bir zaman gelecek kiVe leye’tiyenne ale’n-nâsi zamânun, böyle bir zaman gelecek ki o zamanda yeteallemûne fîhi’l-Kur’âne.o zamanda yeteallemûne fîhi’l-Kur’âne. Yine Kur’an’ı okuyanlar bulunacak.Yine Kur’an’ı okuyanlar bulunacak. Kur’an mektepleri Kur’an hocaları, çocuklar okuyacaklar.Kur’an mektepleri Kur’an hocaları, çocuklar okuyacaklar. Okutulacak.Okutulacak. Feya’lemûnehuFeya’lemûnehu talim ediyorlar işte böyle okunulur, böyle öğrenilir öğretecek.talim ediyorlar işte böyle okunulur, böyle öğrenilir öğretecek. Ve yakraûnehu onlar da güzel öğrenip okuyorlar.Ve yakraûnehu onlar da güzel öğrenip okuyorlar. Oh biz de hayran hayran dinliyoruz bunları,Oh biz de hayran hayran dinliyoruz bunları, maşallah diyerekten.maşallah diyerekten. Sümme yekûlûne, bu öğreten öğretti, öğrenen de öğrendi.

Sümme yekûlûne, bu öğreten öğretti, öğrenen de öğrendi.
Fakat ondan sonra diyorlar ki kad kara’nâ.Fakat ondan sonra diyorlar ki kad kara’nâ. İşte bak Kur’an’ı öğrendik okuyoruz,İşte bak Kur’an’ı öğrendik okuyoruz, sesi de güzelse tabi onun üstüne şey yok.sesi de güzelse tabi onun üstüne şey yok. Kad kara’nâ ve alimnâ.Kad kara’nâ ve alimnâ. Manasınıda öğrendik, Arapçada.Manasınıda öğrendik, Arapçada. Ne demek istediğini anlıyoruz.Ne demek istediğini anlıyoruz. Hem okuyoruz hem de anlıyoruz.Hem okuyoruz hem de anlıyoruz. Femen zellezî hüve hayrun minnâ.

Femen zellezî hüve hayrun minnâ.
Daha bizden büyük kim olabilir ya.Daha bizden büyük kim olabilir ya. Bizden daha hayırlı kim olabilir ya.Bizden daha hayırlı kim olabilir ya. Bak Allahu Teâlâ’nın kelamını okuyoruz,Bak Allahu Teâlâ’nın kelamını okuyoruz, manasını da anlıyoruz, icap ederse anlatıyoruz da.manasını da anlıyoruz, icap ederse anlatıyoruz da. Bizden daha iyi kim olacak.Bizden daha iyi kim olacak. Ha şimdi Cenabı Peygamber diyor ki:Ha şimdi Cenabı Peygamber diyor ki: Fe hel fî ülâike min hayrin,Fe hel fî ülâike min hayrin, ashabı kirama soruyor bunlarda bir hayır var mıdır dersiniz, ne dersiniz?ashabı kirama soruyor bunlarda bir hayır var mıdır dersiniz, ne dersiniz? Bak Kur’an’ı okuduk, öğrendik,Bak Kur’an’ı okuduk, öğrendik, okuyoruz, biliyoruz, bizden sizden daha hayırlıokuyoruz, biliyoruz, bizden sizden daha hayırlı kim vardır diyerekten dekim vardır diyerekten de gururlanıp iftihar edip böbürleniyorlar.gururlanıp iftihar edip böbürleniyorlar. Ne dersiniz bunlar hakkında?Ne dersiniz bunlar hakkında? Kalu ya Rasulallah bunlar ülâike.

Kalu ya Rasulallah bunlar ülâike.
Ya Rasulallah kim bunlar?Ya Rasulallah kim bunlar? Kim bunlar böyle?Kim bunlar böyle? Ferman okuyorlar ortalığa.Ferman okuyorlar ortalığa. Kal ülaike minküm sizden, dışardan değil,Kal ülaike minküm sizden, dışardan değil, yabancı değil, sizden.yabancı değil, sizden. Yani Müslüman olanlardan, müminden.Yani Müslüman olanlardan, müminden. Ama ve ülaike vekûdu’n-nâr,Ama ve ülaike vekûdu’n-nâr, ancak bunlar cehennemin odunu mesabesinde,ancak bunlar cehennemin odunu mesabesinde, cehennemlik değil, tabiri yanlış anlamayın.cehennemlik değil, tabiri yanlış anlamayın. Vekûd, cehennemi yakan ateşler, odunlar taşlar.Vekûd, cehennemi yakan ateşler, odunlar taşlar. Nasıl bugün taş ocaklarında taşlar yanıyor.Nasıl bugün taş ocaklarında taşlar yanıyor. Bu yanışlar, bu yanışlar gibi cehennemi yakacak,Bu yanışlar, bu yanışlar gibi cehennemi yakacak, kızdıracak, kuvvet olacak bunlar, kudret olacak.kızdıracak, kuvvet olacak bunlar, kudret olacak. Taberani'nin Hazreti İbni Abbas’tan ve yine Taberani

Taberani'nin Hazreti İbni Abbas’tan ve yine Taberani
an ümmihi Ümmü’l-Fadl Hazretlerinden rivayet edilmiş.an ümmihi Ümmü’l-Fadl Hazretlerinden rivayet edilmiş. Niçin bu böyle oluyor?

Niçin bu böyle oluyor?
Okuyoruz, okuduğumuzla amel etmiyoruz.Okuyoruz, okuduğumuzla amel etmiyoruz. Biliyoruz, bildiğimizle de amel etmiyoruz.Biliyoruz, bildiğimizle de amel etmiyoruz. İş burada.İş burada. Okunmakta değil kabahat, öğretmekte de değilOkunmakta değil kabahat, öğretmekte de değil fakat okunanla amel ettiğimiz yokfakat okunanla amel ettiğimiz yok ve bununla ancak böbürleniyoruz etrafımızdakilere.ve bununla ancak böbürleniyoruz etrafımızdakilere. Bakın ben bir okuyayım da bir dinle bak.Bakın ben bir okuyayım da bir dinle bak. Biz de dinleyince hayran olup yığılıyoruz, aşkımızdan, sevgimizden.Biz de dinleyince hayran olup yığılıyoruz, aşkımızdan, sevgimizden. Ama adamın haline bakıyorsun ki hiç de öyle değil.Ama adamın haline bakıyorsun ki hiç de öyle değil. Binaenaleyh iş laflarda değil, hallerdedir.Binaenaleyh iş laflarda değil, hallerdedir. Cenabı Peygamber de bunu bize beyan ederekten,Cenabı Peygamber de bunu bize beyan ederekten, bu koca, böbürlenen dağlara dedi ki:bu koca, böbürlenen dağlara dedi ki: ey dağlar, şeref sizin altınlığınızla değil,ey dağlar, şeref sizin altınlığınızla değil, şeref altına, sizlere tenezzül etmeyip deşeref altına, sizlere tenezzül etmeyip de Allah’a bağlanan ve Allah’ı isteyen insanlarındır.Allah’a bağlanan ve Allah’ı isteyen insanlarındır. Allah cümlemizi affetsin.Allah cümlemizi affetsin. Tevfikatı semadaniyesine mazhar etsin,Tevfikatı semadaniyesine mazhar etsin, Cenabı Peygamber’in gösterdiği yolda yürüyüpCenabı Peygamber’in gösterdiği yolda yürüyüp gitmek şerefi devletine cümlemizi nail eylesin.gitmek şerefi devletine cümlemizi nail eylesin. Tabi Cenabı Peygamber’in bir duası var.

Tabi Cenabı Peygamber’in bir duası var.
Allahümme inni daibun ve kavmin,Allahümme inni daibun ve kavmin, Allahümme inni daibun ve kavmin.Allahümme inni daibun ve kavmin. Cenabı Peygamber o kadar kuvvetli kiCenabı Peygamber o kadar kuvvetli ki kırk erkek kuvveti vardı kendisinde bir kere.kırk erkek kuvveti vardı kendisinde bir kere. Erkek kuvvetinden kırk erkeğin kuvveti vardı kendisinde.Erkek kuvvetinden kırk erkeğin kuvveti vardı kendisinde. Bir gecede dokuz ailesinin yanından çıkar,Bir gecede dokuz ailesinin yanından çıkar, birinden girer, ötekisinden çıkar.birinden girer, ötekisinden çıkar. Hazreti Ali Efendimiz’in omzuna binmişti deHazreti Ali Efendimiz’in omzuna binmişti de Hazreti Ali Efendimiz göçe kalmıştı.Hazreti Ali Efendimiz göçe kalmıştı. Böyleyken diyor ki, ya Rab! Ben zaif bir kulunum,Böyleyken diyor ki, ya Rab! Ben zaif bir kulunum, zaif bir kulunum, biçareyim,zaif bir kulunum, biçareyim, beni sen kuvvetinle kuvvetlendir.beni sen kuvvetinle kuvvetlendir. Binaenaleyh biz de Hazreti Allah’a deriz ki:Binaenaleyh biz de Hazreti Allah’a deriz ki: Ya Rab! Peygamberimiz böyle dedikten sonra bize ne düşer artık.Ya Rab! Peygamberimiz böyle dedikten sonra bize ne düşer artık. Biz zayıfların zayıfı, biçarelerin biçaresiyiz,Biz zayıfların zayıfı, biçarelerin biçaresiyiz, sana geldik, boynumuzu büktük, ellerimizi de açtık.sana geldik, boynumuzu büktük, ellerimizi de açtık. Sen bizi takviye eyle, sen, bizi himaye eyle,Sen bizi takviye eyle, sen, bizi himaye eyle, sen bizi koru, sen bizi istikamete dahil eyle.sen bizi koru, sen bizi istikamete dahil eyle. Ve bunun gibi bir duası.Ve bunun gibi bir duası. Allahümme inni eselüke hüdenAllahümme inni eselüke hüden Allahümme inni eselüke min indike hüden hüden min indikeAllahümme inni eselüke min indike hüden hüden min indike tehdi biha kalbi, Allahümme inni eselüketehdi biha kalbi, Allahümme inni eselüke hüden min indike tehdi biha kalbi.hüden min indike tehdi biha kalbi. Ya Rabbi! Sen bir rahmetinle izale eyle ki benimYa Rabbi! Sen bir rahmetinle izale eyle ki benim kalbime, beni o rahmet dolayısıyla hidayetli olayım.kalbime, beni o rahmet dolayısıyla hidayetli olayım. Hepimizce malumdur ki

Hepimizce malumdur ki
gökten yağmur gelmeyince yerde bir şey yeşermiyor.gökten yağmur gelmeyince yerde bir şey yeşermiyor. Yerlerin yeşermesi, ağaçların bitmesi,Yerlerin yeşermesi, ağaçların bitmesi, mahsullerin bitmesi gökten gelen rahmete vabeste olduğu gibi,mahsullerin bitmesi gökten gelen rahmete vabeste olduğu gibi, insanların da kemale ulaşmasıinsanların da kemale ulaşması Allahu Teâlâ’dan gelecek rahmete vabestedir.Allahu Teâlâ’dan gelecek rahmete vabestedir. Onun için rahmeti İlahiye’nin nüzulunuOnun için rahmeti İlahiye’nin nüzulunu hepimiz istemek mecburiyetindeyiz ki ne kadarhepimiz istemek mecburiyetindeyiz ki ne kadar şeyimiz olursa olsun.şeyimiz olursa olsun. Ya Rab! Aciziz, rahmetini istiyoruz kiYa Rab! Aciziz, rahmetini istiyoruz ki evvela kalbi istiyoruz.evvela kalbi istiyoruz. Kalp çünkü salah olursa, diğerKalp çünkü salah olursa, diğer azalar ona uymak mecburiyetindedir.azalar ona uymak mecburiyetindedir. Kalp bozuk olduktan sonraKalp bozuk olduktan sonra diğer azalar da tabiatiyle ona uyacaktır.diğer azalar da tabiatiyle ona uyacaktır. Binaenaleyh evvela o kalp rahmeti kalbime indir ki,Binaenaleyh evvela o kalp rahmeti kalbime indir ki, onun sayesinde ben istikamette olayım.onun sayesinde ben istikamette olayım. Kalbim istikamette olunca diğer azalar da ona itaat etmek mecburiyetinde.Kalbim istikamette olunca diğer azalar da ona itaat etmek mecburiyetinde. Eh güzel bir hayat ile sana kavuşurum.Eh güzel bir hayat ile sana kavuşurum. Arkasındaki dua uzun.Arkasındaki dua uzun. Cenabı Hak cümlemize bu rahmetini inzal buyursun.

Cenabı Hak cümlemize bu rahmetini inzal buyursun.
İstikametten, tarikatten, şeriatten, hakikatten ayırmasın.İstikametten, tarikatten, şeriatten, hakikatten ayırmasın. El-Fatiha.

El-Fatiha.
Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2