Namaz Vakitleri
İstanbul
28 Şevvâl 1446
26 April 2025
İmsak
04:27
Güneş
06:03
Öğle
13:07
İkindi
16:55
Akşam
20:01
Yatsı
21:30
Detaylı Arama

Allah Korkusu ve Sıla-i Rahim

Mehmed Zahid KOTKU

21 Muharrem 1399 / 21.12.1978
İskenderpaşa Camii/ İstanbul

Açıklama

Gönül dostu, âlim Mehmed Zahid KOTKU Hocamızın sohbetleri, kendi seslerinden konulara yaklaşımı, açıklamaları, değerlendirmeleri ve tavsiyeleri, sizlerin istifadesine sunulmuştur.
Mehmed Zâhid KOTKU, geçtiğimiz asırda yaşamış (1897-1980) bir mürşid-i kâmil, bir sâlih insan, bir Allah dostudur. Ömrü boyunca tebliğ ve irşad çalışmaları içinde bulunmuş, milletimize ve ülkemize hizmet eden nice kıymetli kadrolar, devlet adamları yetiştirmiştir.

Gümüşhaneli Hazretleri tarafından başlatılan Ramûzü’l-Ehâdîs dersleri, takipçileri tarafından devam ettirilmiştir. İskenderpaşa Camii’nde Mehmed Zâhid KOTKU (Rh.A) Hocamız bu dersleri 1958’den 1977 yılına kadar sürdürmüş; 1977’den sonra ise, Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN hocamız devam ettirmiştir.

İlk zamanlar düzenli olarak pazar günleri ikindiden sonra bir saat, cuma günleri öğleden önce 45 dakika hadis dersleri yaparlarken, son yıllarında hadis derslerini Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN hocamıza bırakmışlar, kendileri cuma namazından sonra 10-15 dakikalık kısa konuşmalar yapmaya başlamışlardır.

Bu konuşmalar irticalen yapılmış, bazen bir sahabeden bahsetmişler, bazen güncel bir olayı konu edinmişlerdir. Bu konuşmalar 1978 yılında başlamış, vefatına kadar devam etmiştir. Son konuşmaları vefatından bir hafta önce, 6 Kasım 1980’de Medine’de kaydedilmiştir.

Allah Korkusu ve Sıla-i Rahim

Mehmed Zahid KOTKU

21 Muharrem 1399 / 21.12.1978
İskenderpaşa Camii/ İstanbul

Açıklama

Gönül dostu, âlim Mehmed Zahid KOTKU Hocamızın sohbetleri, kendi seslerinden konulara yaklaşımı, açıklamaları, değerlendirmeleri ve tavsiyeleri, sizlerin istifadesine sunulmuştur.
Mehmed Zâhid KOTKU, geçtiğimiz asırda yaşamış (1897-1980) bir mürşid-i kâmil, bir sâlih insan, bir Allah dostudur. Ömrü boyunca tebliğ ve irşad çalışmaları içinde bulunmuş, milletimize ve ülkemize hizmet eden nice kıymetli kadrolar, devlet adamları yetiştirmiştir.

Gümüşhaneli Hazretleri tarafından başlatılan Ramûzü’l-Ehâdîs dersleri, takipçileri tarafından devam ettirilmiştir. İskenderpaşa Camii’nde Mehmed Zâhid KOTKU (Rh.A) Hocamız bu dersleri 1958’den 1977 yılına kadar sürdürmüş; 1977’den sonra ise, Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN hocamız devam ettirmiştir.

İlk zamanlar düzenli olarak pazar günleri ikindiden sonra bir saat, cuma günleri öğleden önce 45 dakika hadis dersleri yaparlarken, son yıllarında hadis derslerini Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN hocamıza bırakmışlar, kendileri cuma namazından sonra 10-15 dakikalık kısa konuşmalar yapmaya başlamışlardır.

Bu konuşmalar irticalen yapılmış, bazen bir sahabeden bahsetmişler, bazen güncel bir olayı konu edinmişlerdir. Bu konuşmalar 1978 yılında başlamış, vefatına kadar devam etmiştir. Son konuşmaları vefatından bir hafta önce, 6 Kasım 1980’de Medine’de kaydedilmiştir.

Konuşma Metni

Eûzübillâhimineşşeytânirracîm.Eûzübillâhimineşşeytânirracîm. Bismillâhirrahmânirrahîm.Bismillâhirrahmânirrahîm.

İhyâ’dan okuduğum bir dersi size söylemek isteyeceğim.


İhyâ’dan okuduğum bir dersi size söylemek isteyeceğim.
Anlatabilirsem ne a’lâ…Anlatabilirsem ne a’lâ… Câbir RA rivayet ediyor:Câbir RA rivayet ediyor:

“Biz bir topluluk halinde bir yerde oturuyorduk.”


“Biz bir topluluk halinde bir yerde oturuyorduk.”
“Derken, Rasûlüllah üzerimize çıka geldi.”“Derken, Rasûlüllah üzerimize çıka geldi.” Ve bize dedi ki:Ve bize dedi ki: (Yâ ma’şere’l-müslimîn)(Yâ ma’şere’l-müslimîn) “Ey müslüman cemaati,“Ey müslüman cemaati, İtteku’llàh ve sılû erhàmeküm.İtteku’llàh ve sılû erhàmeküm. Allah’tan korkun!”Allah’tan korkun!” “Ey müslümanlar Allah’tan korkun!”“Ey müslümanlar Allah’tan korkun!”

Bu kelime üzerinde birçok ayette


Bu kelime üzerinde birçok ayette
birçok hadiste bize hep Allah korkusundan bahsedilir.birçok hadiste bize hep Allah korkusundan bahsedilir. Allah korkusu olmayınca, hiç bir iş olmaz.Allah korkusu olmayınca, hiç bir iş olmaz. İmanın kökü Allah korkusuna bağlıdır.İmanın kökü Allah korkusuna bağlıdır. Allah korkusu olsa, dünya balla kaymak olur.Allah korkusu olsa, dünya balla kaymak olur. İbadetleri, Allah korkusu olanlar yapar.İbadetleri, Allah korkusu olanlar yapar. Allah korkusu kendisinde olan insan,Allah korkusu kendisinde olan insan, günahlardan kaçar ve korkar.günahlardan kaçar ve korkar. Çünkü, ibadetleri Allah sever; haramları da sevmez.Çünkü, ibadetleri Allah sever; haramları da sevmez. Haram şeylere cehennemi vaad etmiş;Haram şeylere cehennemi vaad etmiş; sàlih amel işleyenlere de cenneti vaad etmiş...sàlih amel işleyenlere de cenneti vaad etmiş... Binâen aleyh:Binâen aleyh:

(Re’sü’l-hikmeti mehàfetu’llàh)


(Re’sü’l-hikmeti mehàfetu’llàh)
“Hikmetin başı, Allah korkusudur.”“Hikmetin başı, Allah korkusudur.” Allah korkusu olmayınca, hiç bir şey olmaz.Allah korkusu olmayınca, hiç bir şey olmaz. Hikmetin mânâsı çok geniş.Hikmetin mânâsı çok geniş. Onun için, imanın kökü Allah korkusudur.Onun için, imanın kökü Allah korkusudur. İlmin kökü Allah korkusudur.İlmin kökü Allah korkusudur. Çünkü bir ilim ki, bu ilim de Allah korkusu yoksaÇünkü bir ilim ki, bu ilim de Allah korkusu yoksa zarardan başka bir şey değildir.zarardan başka bir şey değildir. Allah korkusu olmayana.Allah korkusu olmayana. Çünkü Efendimiz SAS diyor ki:Çünkü Efendimiz SAS diyor ki:

(Allàhümme innî eûzü bike min ilmin lâ yenfa’)


(Allàhümme innî eûzü bike min ilmin lâ yenfa’)
“Fayda vermeyen ilimden yâ Rabbi, sana sığınırım.”“Fayda vermeyen ilimden yâ Rabbi, sana sığınırım.”

Binâen aleyh, faydalı ilim,


Binâen aleyh, faydalı ilim,
kendisinin Allah’tan korkusunu artıran bir ilimdir.kendisinin Allah’tan korkusunu artıran bir ilimdir. Ne olursan ol; yalnız, içinde Allah korkusu olsun da,Ne olursan ol; yalnız, içinde Allah korkusu olsun da, emr-i ilâhiyeye itaat edip,emr-i ilâhiyeye itaat edip, Allah’ın yasaklarından kaçınabilesin.Allah’ın yasaklarından kaçınabilesin.

Altından geliyor, sıla-i rahim.


Altından geliyor, sıla-i rahim.


Sıla-i rahim: Akraba ü taallûkàtını;


Sıla-i rahim: Akraba ü taallûkàtını;
amca, dayı, teyze, hala vesaire.amca, dayı, teyze, hala vesaire.

Akrabadan daha kuvvetlidir komşu!


Akrabadan daha kuvvetlidir komşu!
Çünkü akrabanın her biri bir taraftadır;Çünkü akrabanın her biri bir taraftadır; kimisi İzmir’de, kimisi Erzurum’da, kimisi bilmem nerde...kimisi İzmir’de, kimisi Erzurum’da, kimisi bilmem nerde... Başının sıkıştığı vakitte sana yetişecek olan komşundur.Başının sıkıştığı vakitte sana yetişecek olan komşundur. Binâen aleyh, komşunun hukuku,Binâen aleyh, komşunun hukuku, akraba ü taallukat hukukundan aşağı değildir.akraba ü taallukat hukukundan aşağı değildir. Binâen aleyh, sıla-ı rahim yapın;Binâen aleyh, sıla-ı rahim yapın; hem akraba ü taallûkàtınıza,hem akraba ü taallûkàtınıza, hem de komşularınıza karşı faydalı olun!hem de komşularınıza karşı faydalı olun!

Şimdiki insan komşusunu tanımıyor, alâkası da yok.


Şimdiki insan komşusunu tanımıyor, alâkası da yok.
Halbuki, İslâm’da komşunun o kadar kıymeti var ki...Halbuki, İslâm’da komşunun o kadar kıymeti var ki... Evini satarken, evvelâ komşusuna söyleyeceksin:Evini satarken, evvelâ komşusuna söyleyeceksin: “—Ben bu evi satıyorum, sen alacaksan sana vereyim?”“—Ben bu evi satıyorum, sen alacaksan sana vereyim?” Sen dersen ki:Sen dersen ki:
“—Bir milyon isterim, filanca veriyor.” O da derse ki:

“—Bir milyon isterim, filanca veriyor.” O da derse ki:

“—Benim bir milyon vermeye gücüm yetmez ama

“—Benim bir milyon vermeye gücüm yetmez ama
yedi yüz bin lira vereyim.”yedi yüz bin lira vereyim.”

Yedi yüz bin liraya komşuya vereceksin,


Yedi yüz bin liraya komşuya vereceksin,
bir milyona başkasına vermeyeceksin...bir milyona başkasına vermeyeceksin... Komşu hakkı, bu...Komşu hakkı, bu... Buna da riayet edenimiz kaç tane çıkar, bilmem.Buna da riayet edenimiz kaç tane çıkar, bilmem.

“Sıla-ı rahim yapın;


“Sıla-ı rahim yapın;
Çünkü sevap cihetinden sıla-i rahimden daha çabuk gelen sevap yoktur.Çünkü sevap cihetinden sıla-i rahimden daha çabuk gelen sevap yoktur. En çabuk sevap sıla-i rahimdedir.”En çabuk sevap sıla-i rahimdedir.”

(İyyâküm ve’l-bağy)


(İyyâküm ve’l-bağy)
“Zulümden sakınınız!“Zulümden sakınınız! Çünkü en çabuk ukùbeti olan şey zulümdür;Çünkü en çabuk ukùbeti olan şey zulümdür; cezası çabuk gelir.”cezası çabuk gelir.”

(İyyâküm ukùku’l-vâlideyn)


(İyyâküm ukùku’l-vâlideyn)
Valideyninize asi olmayın!Valideyninize asi olmayın! Çünkü cennetin kokusuÇünkü cennetin kokusu bin yıllık yoldan duyulur;bin yıllık yoldan duyulur; bunu anasına babasına asi olan bu kokuyu duyamaz.”bunu anasına babasına asi olan bu kokuyu duyamaz.”

Geçenki derste nasıldı:


Geçenki derste nasıldı:
O kadar ibadet ediyor ki çocuk,O kadar ibadet ediyor ki çocuk, sararmış solmuş, incelmiş, zayıflamış, bir şeysi kalmamış;sararmış solmuş, incelmiş, zayıflamış, bir şeysi kalmamış; iğneiplik kalmış...iğneiplik kalmış... “Anan baban senden razı olmadıkça,“Anan baban senden razı olmadıkça, ben senden razı olmam!” diyor Allah...ben senden razı olmam!” diyor Allah...

Senin evvelâ, ananı babanı kendinden razı etmen şart!


Senin evvelâ, ananı babanı kendinden razı etmen şart!
“Yaşa çocuğum, ömrün çok olsun çocuğum,“Yaşa çocuğum, ömrün çok olsun çocuğum, Allah ömrünü uzun etsin!Allah ömrünü uzun etsin! Tuttuğun toprak altın olsun!” diyecek halde olmalı...Tuttuğun toprak altın olsun!” diyecek halde olmalı... Evlât anasına karşı bu kadar mutî olmalı.Evlât anasına karşı bu kadar mutî olmalı.

Binâen aleyh, sıla-i rahim yapınız, sevabı çok çabuk gelir.


Binâen aleyh, sıla-i rahim yapınız, sevabı çok çabuk gelir.
Zulümden sakınınız, azabı çok çabuk gelir.Zulümden sakınınız, azabı çok çabuk gelir. Valideyninize karşı asi olmayınız;Valideyninize karşı asi olmayınız; çünkü cenneti kokusu bin yıllık yoldan duyulurken,çünkü cenneti kokusu bin yıllık yoldan duyulurken, onu duyamazsınız.onu duyamazsınız.

Binâen aleyh Allah hepimizin kusurunu affetsin...


Binâen aleyh Allah hepimizin kusurunu affetsin...
Bu akşam Cuma gecesidir.Bu akşam Cuma gecesidir. O televizyonlar, boş şeyler;O televizyonlar, boş şeyler; hepimizin hoşuna da gider.hepimizin hoşuna da gider. Bunlar saatlerce bizi meşgul eder.Bunlar saatlerce bizi meşgul eder. Bakarız bakarız, hayran hayran seyrederiz.Bakarız bakarız, hayran hayran seyrederiz.

Şimdi, bu akşam Cuma gecesi;


Şimdi, bu akşam Cuma gecesi;
bir Sûre-i Kehf’i oku bakalım!bir Sûre-i Kehf’i oku bakalım! Bir de Sûre-i Duhàn’ı oku bakalım!Bir de Sûre-i Duhàn’ı oku bakalım! Tebâreke’yi de oku, Amme’yi de oku arkasından!Tebâreke’yi de oku, Amme’yi de oku arkasından! Allah’a dua et, yalvar!Allah’a dua et, yalvar! Sevaplarını da dedelerimize, babalarımıza hediye edelim de,Sevaplarını da dedelerimize, babalarımıza hediye edelim de, onlar da sevinsinler kabirlerinde;onlar da sevinsinler kabirlerinde;
“—Çok şükür yâ Rabbi, iyi bir evlâd bırakmışız da,

“—Çok şükür yâ Rabbi, iyi bir evlâd bırakmışız da,
bak bizi hatırlıyor.” diyerekten.bak bizi hatırlıyor.” diyerekten.

Bu akşam bir tövbe edelim.


Bu akşam bir tövbe edelim.
Halbuki senede bir kere değil her akşam,Halbuki senede bir kere değil her akşam, hatta her namazın arkasından, beş vakit namazın arkasından,hatta her namazın arkasından, beş vakit namazın arkasından, akraba ü taallûkatımıza dua etmek,akraba ü taallûkatımıza dua etmek, anababalarımıza dua etmek vazifelerimizin başında geliyor.anababalarımıza dua etmek vazifelerimizin başında geliyor. Onlara dua etmeyenlerin rızıkları kesiktir, diyor Efendimiz.Onlara dua etmeyenlerin rızıkları kesiktir, diyor Efendimiz. Yâni, mâneviyatları olmaz onların.Yâni, mâneviyatları olmaz onların. Maddiyatları ne kadar olursa olsun ama mâneviyatları olmaz.Maddiyatları ne kadar olursa olsun ama mâneviyatları olmaz. Dâimâ nefislerine mağlub, şehvetlerine mağlub,Dâimâ nefislerine mağlub, şehvetlerine mağlub, şeytana karşı da mağlub olurlar.şeytana karşı da mağlub olurlar. İmdâd-ı ilâhiyye verilmeyince,İmdâd-ı ilâhiyye verilmeyince, insan kendi kendine ne yapabilir?insan kendi kendine ne yapabilir? Hepimiz ölüme mahkûm bir nesneyiz...Hepimiz ölüme mahkûm bir nesneyiz...

Binâen aleyh, mezarını unutma!


Binâen aleyh, mezarını unutma!
Ölüm, gözün ile kaşının arasındadır.Ölüm, gözün ile kaşının arasındadır. Ne zaman geleceğini Allah bilir.Ne zaman geleceğini Allah bilir. Onun saati, dakikası yok; gençliğe, ihtiyarlığa bakmaz.Onun saati, dakikası yok; gençliğe, ihtiyarlığa bakmaz. Ne zaman gelecekse hazır olmak için, ölümü çok düşünmek lâzım!Ne zaman gelecekse hazır olmak için, ölümü çok düşünmek lâzım! Çünkü ölüm insanı bu dünyadan ayırıyor;Çünkü ölüm insanı bu dünyadan ayırıyor; fakat, hakikatta Allah’a kavuşturuyor.fakat, hakikatta Allah’a kavuşturuyor. Binâen aleyh, öyle bir ölüm olsun ki,Binâen aleyh, öyle bir ölüm olsun ki, Allah bizden razı olduğu halde ona kavuşalım!Allah bizden razı olduğu halde ona kavuşalım! Allah bizden razı olmadığı halde ölüm, çok felaket!Allah bizden razı olmadığı halde ölüm, çok felaket! Onun için, Cenâb-ı Hak cümlemizi affetsin...Onun için, Cenâb-ı Hak cümlemizi affetsin... Sizlerden de bir ricam olsun:Sizlerden de bir ricam olsun: Mutlaka Kur’an-ı Kerim’i öğrenmeye çalışın!Mutlaka Kur’an-ı Kerim’i öğrenmeye çalışın! Dünya paraları burada kalacak, servetler burada kalacak,Dünya paraları burada kalacak, servetler burada kalacak, bütün şeyler burada kalacak...bütün şeyler burada kalacak... Bir kefene sarıp götürecekler bizi...Bir kefene sarıp götürecekler bizi... Orada, Kur’an’ımız neyse onunla haşrolacağız.Orada, Kur’an’ımız neyse onunla haşrolacağız. Binâen aleyh, Kur’an’ı öğreniniz!Binâen aleyh, Kur’an’ı öğreniniz!

Yalnız şunu da hatırlatayım:


Yalnız şunu da hatırlatayım:
Almanya’dan bir doktor ahbabımız geldi.Almanya’dan bir doktor ahbabımız geldi. İngiltere’ye gitmişler.İngiltere’ye gitmişler. İngiltere’de, İngiliz asıllı kişilerden iman ü İslâm ile müşerref olmuşİngiltere’de, İngiliz asıllı kişilerden iman ü İslâm ile müşerref olmuş birçok profesör, doçent ve bunun gibi kimselere rast gelmişler.birçok profesör, doçent ve bunun gibi kimselere rast gelmişler. Onlar bir köy almışlar, o köye toplanmışlar;Onlar bir köy almışlar, o köye toplanmışlar; bütün gün imanlarının vebütün gün imanlarının ve İslâmiyet’in nasıl kuvvetli olacağını mütalaa ediyorlarmış...İslâmiyet’in nasıl kuvvetli olacağını mütalaa ediyorlarmış... İslam’ın kökü nedir:İslam’ın kökü nedir: Arapça... Öyleyse Arapça’yı öğrenelim diyeArapça... Öyleyse Arapça’yı öğrenelim diye kasd etmişler; cayır cayır çalışıyorlarmış...kasd etmişler; cayır cayır çalışıyorlarmış...

Bize Allah, her türlü fırsatı vermişken,


Bize Allah, her türlü fırsatı vermişken,
biz bu İngilizce’yi öğrenebiliyoruz,biz bu İngilizce’yi öğrenebiliyoruz, Fransızca’yı öğrenebiliyoruz, Almanca’yı öğrenebiliyoruz da,Fransızca’yı öğrenebiliyoruz, Almanca’yı öğrenebiliyoruz da, dinimizin kökü olan Kur’an-ı Kerim’i neden öğrenmeyelim?dinimizin kökü olan Kur’an-ı Kerim’i neden öğrenmeyelim? O kadar zor bir şey mi?O kadar zor bir şey mi? Fransızca’dan da zor değil,Fransızca’dan da zor değil, Almanca’dan da zor değil; hepsinden kolay!Almanca’dan da zor değil; hepsinden kolay! Zaten lisanımızın çoğu onların kelimeleri ile dolu.Zaten lisanımızın çoğu onların kelimeleri ile dolu.

Allah hepimizi affetsin...


Allah hepimizi affetsin...
İman ile ahirete göçmek isteyen, Kur’an’a yapışsın,İman ile ahirete göçmek isteyen, Kur’an’a yapışsın, Kur’an’a sarılsın...Kur’an’a sarılsın... Bizim için saadet-i dareyn ancak Kur’an yoludur.Bizim için saadet-i dareyn ancak Kur’an yoludur. Kur’an yolu ile amel etmiş olsak;Kur’an yolu ile amel etmiş olsak; ne kimse kimseyi hor görür, ne kimse kimseye yan bakar...ne kimse kimseyi hor görür, ne kimse kimseye yan bakar... Yan da bakmaz.Yan da bakmaz. Herkes elinden geldiği kadar birbirine hürmet ve saygı gösterir.Herkes elinden geldiği kadar birbirine hürmet ve saygı gösterir.

Allah’tan korktuktan sonra,


Allah’tan korktuktan sonra,
bir cami dolusu altın olarak birisine versen de,bir cami dolusu altın olarak birisine versen de, şu adamı öldür desen, öldürebilir mi kardeş?şu adamı öldür desen, öldürebilir mi kardeş? Bir müslüman bunu yapabilir mi?Bir müslüman bunu yapabilir mi? Allah’tan korkan bunu yapabilir mi? Yapamaz...Allah’tan korkan bunu yapabilir mi? Yapamaz... Bunu kim yapar? Allah’ı tanımayan yapar.Bunu kim yapar? Allah’ı tanımayan yapar. E biz de onların arasına mı katılalım?E biz de onların arasına mı katılalım?

Allah’ın verdiği can.


Allah’ın verdiği can.
Biz vermedik ki o canı, onu veren Allah...Biz vermedik ki o canı, onu veren Allah... Hepsi Allah’ın kulu.Hepsi Allah’ın kulu. İnsan bir tavuğu bile keserken düşünüyor da,İnsan bir tavuğu bile keserken düşünüyor da, Allah kulunu nasıl olur da öldürür böyle?Allah kulunu nasıl olur da öldürür böyle? Demek ki, kabahat hep bizde ki,Demek ki, kabahat hep bizde ki, insanların Allah’sız olmalarına göz yummuşuz.insanların Allah’sız olmalarına göz yummuşuz. Musibet başımıza gelince,Musibet başımıza gelince, “Vah, vah, vah, neden oldu?” diyoruz.“Vah, vah, vah, neden oldu?” diyoruz. Neden olacak, meydanda işte...Neden olacak, meydanda işte...

Allah hepimizi affetsin...


Allah hepimizi affetsin...
Bu akşam yatmazdan evvel, yeni bir abdest alın;Bu akşam yatmazdan evvel, yeni bir abdest alın; hiç olmazsa dört rekât namaz kılın!hiç olmazsa dört rekât namaz kılın! Mümkün oldukça, okumak bilmiyorsakMümkün oldukça, okumak bilmiyorsak hiç olmazsa Kul hüva’llàhu ehad’ı, Elham’ı,hiç olmazsa Kul hüva’llàhu ehad’ı, Elham’ı, daha kısa surelerden bildiklerimizi çokça okumak suretiyle,daha kısa surelerden bildiklerimizi çokça okumak suretiyle, ecdadımızın ruhlarına hediye edelim!ecdadımızın ruhlarına hediye edelim!

Hoca efendi dua okudu, biz de âmin dedik;


Hoca efendi dua okudu, biz de âmin dedik;
o umûmî bir dua...o umûmî bir dua... Herkesin kendisinin, kendi akrabasının adlarını anaraktan,Herkesin kendisinin, kendi akrabasının adlarını anaraktan, “Anamın babamın, filânın ruhlarına hediye ettim!”“Anamın babamın, filânın ruhlarına hediye ettim!” demesi, elbette umûmî bir duadan daha güzeldir.demesi, elbette umûmî bir duadan daha güzeldir.

Allah hepimizi affetsin...


Allah hepimizi affetsin...
Kusurlarımızı affedsin!Kusurlarımızı affedsin! Allah hepimize iman-ı kâmil,Allah hepimize iman-ı kâmil, ahlâk-ı hasene ihsân buyursun...ahlâk-ı hasene ihsân buyursun...

Kasîde-i Bür’e’den beraberce okuyalım:


Kasîde-i Bür’e’den beraberce okuyalım:


Hüve’l-habîbü’llezî, türcâ şefâatühû,


Hüve’l-habîbü’llezî, türcâ şefâatühû,
Li-külli hevlin mine’l-ehvâli muktehimi.Li-külli hevlin mine’l-ehvâli muktehimi.
Mevlâye salli ve sellim, dâimen ebedâ;

Mevlâye salli ve sellim, dâimen ebedâ;
Alâ habîbike hayri’l-halkı küllihimi.Alâ habîbike hayri’l-halkı küllihimi.

Hüve’l-habîbü’llezî, türcâ şefâatühû,


Hüve’l-habîbü’llezî, türcâ şefâatühû,
Li-külli hevlin mine’l-ehvâli muktehimi.Li-külli hevlin mine’l-ehvâli muktehimi.
Mevlâye salli ve sellim, dâimen ebedâ;

Mevlâye salli ve sellim, dâimen ebedâ;
Alâ habîbike hayri’l-halkı küllihimi.Alâ habîbike hayri’l-halkı küllihimi.

Hüve’l-habîbü’llezî, türcâ şefâatühû,


Hüve’l-habîbü’llezî, türcâ şefâatühû,
Li-külli hevlin mine’l-ehvâli muktehimi.Li-külli hevlin mine’l-ehvâli muktehimi.
Mevlâye salli ve sellim, dâimen ebedâ;

Mevlâye salli ve sellim, dâimen ebedâ;
Alâ habîbike hayri’l-halkı küllihimi.Alâ habîbike hayri’l-halkı küllihimi.

El-fâtiha!


El-fâtiha!
Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2